Your Cart

  • Your cart is empty!
Siparişlerde ücretsiz kargo
Cilt Bakımında Kullanılan Asitler Nelerdir?
Ecomercek May 01, 2024 479

Cilt Bakımında Kullanılan Asitler Nelerdir?

Cilt Bakımında Asit Kullanımı

Cilt bakımında asit kullanımı ilk başta kulağa biraz sıra dışı gelse de doğru bir şekilde kullanıldığında asitler sağlıklı, pürüzsüz ve ışıltılı bir cilde sahip olmak isteyenlerin aradığı etkili çözümü sağlayabilirler. 

Son zamanlarda asitlerin cilde olan faydalarının git gide daha çok ön plana çıkmasıyla cilt bakım ürünlerinin formüllerinde de asit isimleri ile sıklıkla karşılaşmak mümkün oldu. Çok sayıda çeşidi olan asitlerin özellikleri ve kullanım alanları konusunda bilgi sahibi olmak, asit seçimiyle ilgili doğru kararın verilmesinde büyük önem taşır.

Cilt bakımında kullanılan asit çeşitleri en basit haliyle hidroksi asitler ve diğer asitler şeklinde ayrılabilir. Aynı zamanda cilt soyucu asitler olarak da bilinen hidroksi asit çeşitlerinden ziyade alfa hidroksi asit (AHA) ve beta hidroksi asit (BHA) cilt bakımında en sık kullanılanlar arasında yer alır.

AHA’lar suda çözünür özelliktedir ve bu sayede cildin en üst tabakasında bulunan ölü derileri tutan sıvının çözülmesini sağlayarak ölü derilerden kurtulmaya yardımcı olur. 

BHA’lar yağda çözünür niteliğe sahip olduklarından ciltteki tıkanmış gözeneklere derinlemesine nüfuz ederek cildin arınmasını sağlayan güçlü asitlerdir. 

En Çok Kullanılan Asit Türleri ve Etkileri 

Glikolik Asit

Cildi soyan asitler içinde en sık tercih edilen AHA’lardandır. Cildin derinlerine nüfuz ettiğinden dolayı kuvvetli asitler arasında yer alır. Ölü derilerin ciltten atılması ve cildin yenilenmesi açısından hızlı sonuç verir ve cilt tonunu eşitler. Bu nedenle “Cilt lekeleri için hangi asit kullanılmalı?” sorusunda akla gelen ilk yanıt olabilir. 

Salisilik Asit

Salisilik asit, BHA’ların cilt bakımında en yaygın kullanılanıdır. Gözeneklerin içerisindeki fazla yağın, kirin ve ölü hücrelerin çözünmesini sağlayarak akneyi azaltırken, antienflamatuar etkisiyle sivilcelerden kaynaklanan kızarıklıkları da giderir. Özellikle yağlı ciltler için önerilen salisilik asit, normal ve karma ciltlerdeyse geniş gözenek görünümünü azaltmak ve anlık sivilceleri geçirmek için kullanılabilir. 

Hyaluronik Asit

Hyaluronik asit bebeklik döneminde vücutta bolca üretilmesine rağmen üretimi yıllar ilerledikçe azalır. Kuru ciltler için olmazsa olmaz bir asittir. Ağırlığının 1.000 katına kadar suyu emebilmesinden dolayı nemlendirici ve yaşlanma karşıtı ürünlerin içeriklerinde sıklıkla kendine yer bulur. Cilde hyaluronik asit uygulaması yapmak nemin cildin yüzeyine hapsedilmesine yardımcı olur. Dış katmandaki deri hücreleri bu sayede dolgunlaşır ve ince kırışıkların görünümü azalır. 

Laktik Asit

Laktik asidin cilt bakımında kullanılmasının tarihi Kleopatra’nın süt banyolarına dayanır. Glikolik aside göre cildi soyma etkisini daha hafif şekilde gösterse de cilt lekelerine iyi gelen asitler arasında ilk sıralardadır. Bir yandan ölü hücreleri ciltten ayırırken bir yandan cildi nemlendirebilir. Bu nedenle, laktik asit içeren kremler narin cilt bariyerlerine sahip ve kolay tahriş olabilen ciltler için uygun bir cilt soyucu alternatiftir. 

Askorbik Asit

Güçlü bir antioksidan olan askorbik asit veya diğer ismiyle C vitamini cilde olan çok sayıda olumlu etkisinden dolayı sıklıkla tercih edilen içerikler arasında yer alır. Ciltteki kolajen üretimini tetikleyerek kırışık görünümünü azaltırken cildin sıkılaşmasını sağlar. Melanin üretimini dengeleyip azaltarak hiperpigmentasyonun önlenmesine yardımcı olur. 

Azelaik Asit

Azelaik asit antioksidan ve cilt soyucu etkileri aynı anda göstermesiyle öne çıkar. Akne tedavisi için reçeteyle satılan ürünlerde sıklıkla bulunur. Ciltteki gözenekleri temizlerken akneye sebep olabilecek bakterileri öldürür. Enflamasyon kaynaklı kızarıklık, iz ve şişkinliklerin hafiflemesine yardımcı olur. Azelaik asit içeren ürünler, ciltte aşırı melanin üretimine engel olarak cilt tonunu dengeler.

Retinoik Asit

Retinoik asit, ciltteki kolajen üretimini artırarak hücreleri yenileyen ve kırışıklıkların giderilmesine destek olan oldukça etkili bir asit çeşididir. Farklı derecelerde satışa sunulur ve yüksek etkili formlarının uzman kontrolünde kullanılması gerekir. Retinoik asit içeren ürünler kullanılırken, güneş koruyucunun kusursuz bir şekilde uygulanması ekstra önem teşkil eder.

Sitrik Asit

AHA çeşitlerinden biri olan sitrik asit narenciye meyvelerden elde edilir ve narin bir cilt soyucu seçenek arayanlar için idealdir. Aynı zamanda bir antioksidan olduğundan ciltte kırışıklıklara, sarkmaya ve renk değişikliklerine sebep olan serbest radikallerle savaşır. Yeni ve sağlıklı hücre üretimini destekleyerek cildi taze ve parlak bir görünüme kavuşturur.

Cilt Tipine Göre Asit Seçimi ve Kullanımı 

Cilt bakımında asitlerin etkilerini en iyi şekilde hissedebilmek için tercih edilen asidin cilt tipine uygun olması büyük önem taşır. Özellikle hassas cilde sahip olanların cilt bakım rutinlerine asidi dahil ederken daha temkinli olmaları gerekebilir. Örneğin cildi soyan asitler arasında ön plana çıkan glikolik asit kuvvetli bir asit olduğundan hassas ciltlerde kızarma ve kaşıntı gibi sonuçlar yaratabilir. Bu nedenle hassas ciltlerinde cilt soyucu etkiyi görmek isteyenler hafif etki eden ve nemlendirici özellikte olan laktik aside yönelebilir.

Asit seçiminde cildin yağ dengesi yani kuru, yağlı veya karma olması durumu da önem taşır. Örneğin, çeşitli cilt tiplerinde rastlanabilen akne sorununun azaltılmasında yağlı ciltler için salisilik asit daha etkili bir çözüm sağlarken, kuru ve hassas ciltlerin azelaik aside yönelmesi daha olumlu bir etki yaratabilir. 

Bunların yanı sıra cilt bakımı için asit seçimi yapılırken ciltte süregelen akne, rozasea, egzama gibi sorunların da göz önünde bulundurulması ve mümkünse alanında uzman bir hekimden destek alınması daha doğru olur.

Yaşa Göre Asit Seçimi ve Kullanımı 

İnsanlar ait oldukları yaş grubuna bağlı olarak benzer cilt sorunları yaşarlar ve yaş ilerledikçe cildin ihtiyaçları farklılık gösterir. Bu nedenle, asit içerikli ürünlerin cilt bakım rutinlerindeki ağırlıkları ayarlanırken yaşın dikkate alınması, alınacak sonuçları olumlu etkiler.

Ergenlik döneminde ve 20’li yaşların başında, ciltte fazla yağ üretimi ve akne oluşumu sık rastlanan cilt problemleri arasında yer alır. Bu yaş grubu için cilt bakımında AHA ve BHA’lara öncelik vermek gerekebilir. Özellikle ciltteki fazla yağın çözünmesine ve aknenin giderilmesine yardımcı olan salisilik asit iyi bir seçenek olabilir.

30’lu yaşlarda cilt ince kırışık çizgilerini göstermeye başladığından bu yaş döneminde yaşlanma karşıtı bir asit tercih edilebilir. Hem güçlü bir antioksidan olan hem de cildin kolajen üretimini destekleyen askorbik asit bu yaş grubuna önemli avantajlar sunabilir. 

Cilt yaşlanma belirtilerini 40’lı yaşlarda daha net göstermeye başlar. Ayrıca yılların ve çevrenin izleri de ciltte daha çok artarak kendini hissettirebilir. Güçlü bir AHA olan glikolik asit benzerlerine göre cildin daha derin tabakalarına nüfuz ederek cildi yenilediğinden bu yaş grubunda pürüzsüz ve canlı bir cilt için olumlu sonuçlar sağlayabilir.

Yaş ilerleyip cilt olgunlaşmaya devam ettikçe cildin nemini kaybetmesi ve kuru bir his vermesi sık rastlanan durumlardan biridir. Bu nedenle 50 ve üzeri yaş grubunda cilt bakımı rutinine nemlendirici etkisiyle bilinen hyaluronik asit içeren ürünleri dahil etmek daha nemli ve dolgun bir cilde sahip olunmasına yardımcı olur.

Asit Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? 

Asitlerin mucizevi sayılabilecek olumlu etkilerinden dolayı asit içeren ürünler bir an önce cilt bakım rutinine dahil etmek istenebilir. Bireysel karar vermek yerine, asit seçimi sırasında alanında uzman bir doktordan destek alınması daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlar. 

Kullanılacak aside karar verilmesinin ardından, kullanılacak cilt bakım ürünü önce bileğin iç kısmında denenmelidir. 48 saate kadar beklenip vücudun herhangi bir olumsuz reaksiyon vermediğine emin olunduğunda yüz bölgesinde kullanılabilir.

Asitler sıklıkla cildin üst tabakasını soyarak etki gösterdiklerinden cilt hem kuruma belirtisi gösterir hem de güneşe karşı hassas hale gelir. Bu nedenle, asit kullanımında asit içeren ürüne ek olarak mutlaka bir güneş kremi ve nemlendirici kullanılması gerekir.

Salisilik asit, aspirinle aynı aileden olduğu için, aspirine alerjisi olanlar salisilik aside de cilt bakımlarında yer vermemelidir. Hamile olup cilt bakımında asit kullanmak isteyenlerin mutlaka doktorlarına danışarak yapmaları önerilir. 

Asitlerin Birbirleriyle Etkileşimi ve Birlikte Kullanılmaması Gereken Asitler 

Cilt bakımında farklı asit içeren ürünler birlikte kullanılırken asitlerin birbiriyle etkileşiminin göz önünde bulundurulması gerekir. Yanlış asitlerin birlikte kullanılması ciltte tahrişe veya asitlerin etkisini yitirmesine neden olabilir.

Retinoik asit cilt yenilenmesini destekleyen asitlerdendir. AHA’lar gibi retinoik asit de güçlü bir asit olduğundan AHA içeren ürünlerin retinoik asitle birlikte kullanılmasının ciltte ciddi tahriş oluşturma riski bulunur.

Salisilik asit akne tedavisinde güçlü bir seçenek olduğundan olası fazla hassasiyeti önlemek adına başka bir asitle kullanılmaması önerilir.

Askorbik asitle retinoik asidin birlikte kullanılması asitlerin sağlayacakları faydayı ortadan kaldırdığı için ayrı ayrı tercih edilmelilerdir.

Glikolik asit ve laktik asit, askorbik asidi etkisiz hale getirebileceğinden bu asitlerin cilt bakım rutininde askorbik asitle aynı anda kullanılmaması gerekir.

Yaz ve Kış Aylarında Asit Kullanımı

Mevsimlerin değişmesi ciltte de birtakım değişikliklerin oluşmasına neden olur. Bu yüzden asit kullanım rutininde mevsim koşullarına göre ufak ayarlamalar yapmak cilt bakımından sağlanabilecek faydayı artırabilir ve her mevsim sağlıklı bir cilde sahip olmaya yardımcı olabilir.

Yaz aylarında zararlı güneş ışınlarının etkisi artar. Asitlerin birçoğunun cildi soyucu etki yapmasından dolayı cilt güneşe karşı korumasız ve hassas hale gelir. Bu nedenle asit içeren cilt bakım rutinleri olanların asit içeren ürünlerini akşam saatlerinde kullanmaları alabilecekleri ilk önlemdir. Ayrıca, güneş ışınlarının en dik olduğu 11.00-15.00 arasında güneşe çıkmamaları ve güneşe karşı ciltlerini korumak için yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanmaları önerilir.

Kış aylarındaysa havalar soğuk ve kuru olduğundan cildin nem ihtiyacı artar. Cilt bakım rutinine hyaluronik asidi dahil etmek cildin ihtiyacı olan nemi elde etmesi ve koruması için önerilen seçenekler arasında yer alır. Ayrıca kış aylarında akneye yönelik kullanılan asitler ciltte ekstra kurumaya neden olabilir. Bu nedenle içeriğinde bu asitleri daha düşük oranda içeren ürünler tercih edilebilir veya nemlendirici kullanımı artırılarak kuruma sorunu çözülebilir.