Anasayfa

Blog

ecomercek Blog

Konu uzmanları tarafından yazılmış en yeni ve güncel yazılarımız

FİLTRELEME

Uzmanlara Sorduk: Milia Nedir? Milialar Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilirler?
Uzmanlara Sorduk: Milia Nedir? Milialar Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilirler?

Uzmanlara Sorduk: Milia Nedir? Milialar Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilirler? Cilt bakım rutinlerinin önemli adımlarından biri de göz çevresi bakımıdır. Göz çevresi bakımında genellikle göz altı kararmaları, şişlikler veya göz çevresinde oluşan mor halkalar daha çok fark edilen ve bakımı için uğraşılan zorlu cilt problemleridir. Fakat bir de gözlerinizin altındaki hassas bölgelere yakından baktığınızda; karartıların yanında bir veya iki tane küçük, inci beyazı noktalar fark edebilirsiniz. İşte cilt yüzeyinizin altında küçük bu tümsekler eğer birden fazlaysa “milia (süt lekeleri)”, bir tane olduğunda ise “milium” olarak isimlendiriliyor. Eğer “Milia nedir? Miliaların zararları var mıdır? Milialardan nasıl kurtulabilirim?” gibi soruların cevabını bulmak için, yazımızın devamını okuyabilirsiniz. Milia Nedir? Milialar genelde 3 mm’den küçüktür ve yüzeysel keratin kistleridir. Genellikle göz çevresinde ve yüzün T bölgesinde de görülebilen süt rengi veya sarı renkteki küçük kabarcıklardır. Milialar, cildin yapısında bulunan keratin proteinlerden oluşur. Milialar (Süt Lekeleri) Zararlı Mıdır? Cilt bakım ürünlerinden günlük alışkanlıklara kadar çeşitli faktörler miliaya neden olabilir. -Miliaların oluşma sebepleri ve bunların nasıl düzeltileceğini anlamak, cildinizdeki milialardan nasıl kurtulacağınızı anlamanıza yardımcı olacak ilk adımdır. Cilt altı sivilcelerinden ve milia salgılarından nasıl kurtulacağınızı öğrenmek, cildinize daha yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm kazandıracaktır. Göz altlarında oluşan milialar zararsızdır. Fakat göz altındaki bölgeye yakından baktığında küçük ve beyaz bu noktalardan rahatsız olanlar için miliaların sebepleri ve temizliği oldukça önemli. Milialar Neden Oluşur? Milialar ciltte kendiliğinden veya bir nedene bağlı olarak gelişebilir. Kendiliğinden gelişen milialar primer (birincil) milia, bir nedene bağlı olarak gelişenler ise sekonder (ikincil) milia olarak isimlendirilir. Primer milialar, ayva tüyleri olarak isimlendirilen vellus yağ bezlerinden; sekonder milialar ise ter bezlerinden kaynaklanan keratin kistleridir. 1. Deride Birikme Cildiniz doğal olarak ölü hücreleri zamanla döker ve deriyi yeniler. Ancak bazıları cilt yüzeyinin altında veya derinin birinci (epidermis) ve ikinci tabakasının (dermis) arasında sıkışabilir. Ardından derinin altında kalan ve gözeneklerinizi dolduran ve sonunda birincil milia haline gelen keratin kistleri haline gelebilir. Birincil milialar, iki ana nedenden dolayı artabilir: - Keratin oluşumunun doğal süreci: Cilt bakım rutininizi veya ürünlerinizi değiştirerek bunu önleyebilirsiniz. Gözeneklerde keratin birikmelerini, yani milia oluşmalarını önlemek için temizleyebilen ve eksfoliye edebilen bir temizleyici seçebilirsiniz. - Ağır cilt bakım ürünlerinin neden olduğu birikme: Göz altlarındaki cilt dokusu, yoğun veya yağlı nemlendiricileri ememeyecek kadar hassastır. Bu sebeple vazelin gibi yoğun nemlendiricileri göz altı bakımında kullanmak milialara sebep olabilir. Daha hafif bir göz kremi seçerek göz altlarınızdaki miliaları tedavi edebilirsiniz. 2.Cilt Travmaları Cilt travmaları, yoğun dermatolojik veya kozmetik tedavilerden ve/veya enfeksiyonlardan kaynaklanabilir. Bunlardan biri veya her ikisi birden göz altlarındaki ter kanallarının tıkanmasına neden olabilir. Ter kanallarının tıkanmasıyla ise ikincil (sekonder) milialar oluşabilir. Milialara neden olabilecek en yaygın cilt travmaları; - Kimyasal peeling: Cilt bakım adımlarından olan peeling işlemi için eğer kimyasal peelingi tercih ederseniz, işlemin hemen ardından kullanmanız için bir merhem verilebilir. Bunlardan bazıları derinin üst katmanlarındaki pilosebase birimlerini (yağ bezi ve kıl kökü) tıkayarak süt lekelerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. - Lazer tedavileri: Lazer tedavileri cilt üzerinde, özellikle hassas ciltler üzerinde oldukça sert ve güçlü olabilir ve bazı durumlarda miliayı şiddetlendirebilir. - Enflamatuar cilt koşulları: Rosacea (roza) veya egzama gibi cilt problemleri, beraberinde miliaya neden olabilecek kızarıklıklara neden olabilir. - Cilt enfeksiyonları: Cilt yüzeyini etkileyen enfeksiyonların ardından iltihaplanmalar meydana gelebilir. İltihaplanmalar sonrasında miliaların görünmesi cilt enfeksiyonunun iyileştiğinin bir işaretidir. 3.Kötü Cilt Bakım Rutinleri veya Yaşam Tarzı Süt lekelerine neden olabilecek günlük rutinleri veya kişisel yaşam tarzlarındaki alışkanlıklar da cilt yüzeyinde miliaların oluşmasına zemin hazırlar. Örneğin cildin UV radyasyonuna herhangi bir koruma olmadan uzun süre maruz kalması milialara ve erken cilt yaşlanmasına neden olabilir. Cilt tipinize uygun bir güneş koruyucu seçerek UV radyasyonunun neden olabileceği miliaları önleyebilirsiniz. Bunun yanında, uykusuzluk ve sigara içmek de milialara neden olabilecek kötü alışkanlıklarından bazılarıdır. - Kişisel hijyen: Yüzünüzü günde iki kez (hatta bir kez) yıkama alışkanlığınız yoksa, milia geliştirme riskiniz olabilir. Yüz yıkamayı ihmal etmek, keratinin cilt altında birikmesine ve milia oluşmasına neden olabilir. - Yağ bazlı cilt bakım ürünleri kullanma derecesi: Cildinizi beslemek için kesinlikle yoğun içerikli losyonları kullanmanıza gerek yoktur. Cilt tipinize uygun ve içeriği iyi formüle edilmiş nemlendiriciler, ultra nemlendirici ve düşük etkili olmalıdır. - Uzun süreli steroid kullanımı: Uzun süreli veya aşırı kortikosteroid kullanımı miliaya neden olabilen başka bir nedendir. Yüzünüzdeki Milialar Yara İzi Bırakmadan Nasıl Tedavi Edilir? Kusursuz bir cilt görünümü için milialardan kurtulmak isteyebilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekenlerin yanında yapmamanız gerekenler de cildinizde iz kalmaması için oldukça önemlidir. Yüzünüzde milia olan yerlere bir iğne ile veya parmaklarınızla müdahele ederek milia patlatmak cilt hasarını daha da kötüleştirebilir. Bazı durumlarda, milia yalnızca haftalar veya aylarca sürer. Cilt bakım rutininize peeling ekleyerek düzenli olarak onları temizlemek ve sağlıklı cildinizi geri kazanmak için yeterli olabilir. Ancak, cildinizin daha derin katmanlarında oluştuklarında ise iz bırakmadan milialardan kurtulmak için bir uzmana görünmekte fayda vardır. Dermatologların miliayı tedavi etmek için kullandığı üç yol vardır: - Lazer tedavisi ila milia temizlemek - Keratinin steril bir iğne ile çıkarıldığı işlem - Süt lekelerini dondurmak amacıyla kriyoterapi Kullanacağınız Cilt Bakım Ürünlerinin Cildinize Etkilerini Nasıl Öğrenebilirsiniz? Günümüzde artan ürün çeşitliliği ile hem online (sosyal medya, e-ticaret siteleri, marka web siteleri vb.) hem de offline pazar yerlerinde (kozmetik ve cilt bakım mağazalar, marketler vb.) satılan yüzlerce marka ve ürün arasından; kendi cilt tipinize uygun, sağlığınıza ve çevrenize minimum düzeyde zarar veren ve hatta hiç zarar vermeyen ürünleri seçmek oldukça zor. Hele bir de ürünlerin içeriklerinde yabancı dilde yazan içerikleri anlamak, herkes için mümkün değil. Ancak bir çözümü var: Ecomercek! Ecomercek; sizin yerinize ürünlerin içeriğinde bulunan her bir ham maddeyi, sağlığınıza ve çevrenize etkilerini dikkate alarak ayrıntılı olarak inceliyor. Marka ve ürünlerinin içeriklerini tarafsız, şeffaf ve bilimsel olarak inceleyen bir platform olan Ecomercek’te; kullandığınız cilt bakım ve kozmetik ürünlerinin içeriklerini anlayabileceğiniz şekilde inceleyebilir, puanlarını ve içeriklerini kıyaslayarak satın alacağınız ürüne bilinçli olarak karar verebilirsiniz!

4074 kişi tarafından okundu3 dakika

Yayınlanma Tarihi: 14 / 5 / 2023 - 12:00

Son Güncellenme Tarihi: 14 / 5 / 2023 - 18:12

Erkek Kozmetik ve Cilt Bakımının Parlak Geleceği
Erkek Kozmetik ve Cilt Bakımının Parlak Geleceği

Özellikle TikTok ve Instagram’daki paylaşımlarla birlikte, erkeklerin de kozmetik ve güzellik sektöründeki paylaşımlarını giderek daha fazla görmeye başladık. Son yıllarda tüketicilerin yaş, vücut görünümü veya toplumsal cinsiyete göre tanımlanmak istemediklerini görüyoruz. Markalar da yükselen bu trende kayıtsız kalmayarak, cinsiyet tarafsızlığı temelinde ambalaj tasarımı ve ürün kategorisi çeşitliliği ile reklam ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştiriyorlar. Özellikle yurt dışındaki kozmetik ve güzellik markalarının kadın-erkek ayırmadan bireylere özgü ürettiği ürünleri ve bu ürünleri pazarlama modelleri ile cinsiyet klişilerini kozmetik sektöründe dönüştürmeye başladığına da hep birlikte şahit oluyoruz. Bu bağlamda ise erkekler, cilt bakımı ve kozmetik ürünlerle giderek daha fazla ilgilenmeye ve en iyi şekilde görünmelerine ve hissetmelerine yardımcı olabilecek ürünlere yatırım yapmaya daha istekli hale gelmeye de başladı. Pazar da aynı şekilde paralel ilerleyerek erkek cilt bakım ve kozmetik sektöründe büyümeye başladı. Future Market Insights (FMI) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, erkek cilt bakım ürünlerinin 2029 yılına kadar global düzeyde 28,34 milyon ABD Dolarına ulaşacağı paylaşılmış. Genel olarak, erkekler cilt bakımı ve kozmetik ürünlerle daha fazla ilgilenmeye başladıkça erkek kozmetik pazarının büyümeye devam etmesi bekleniyor. Erkek tüketicilerin özel ihtiyaçlarını ve tercihlerini karşılayabilen markaların büyüyen bu pazarda başarılı olması da oldukça muhtemel gözüküyor. Bu noktada benim de takip ettiğim ve çok beğendiğim bir erkek influencer’dan da bu yazımda bahsetmek istiyorum. Gio Shin – Makyaj Influencer Gio Shin, sosyal medyada özellikle Instagram ve TikTok'ta önemli bir takipçi kitlesi kazanmış bir erkek makyaj sanatçısı. Şu anda Tom Ford’da “Güzellik Uzmanı” olarak çalışan ve Tom Ford kozmetik ürünleri ile parfümlerini tanıtan bir influencer. Tom Ford’un makyaj ürünlerini tanıtan ve kendi yüzünde deneyimleyerek takipçileri ile paylaşan Gio Shin, güzellik endüstrisinde daha fazla erkeğin makyaj ve güzelliğe dahil olduğu yükselen bir trendi temsil ediyor. Kendi yüzünde uyguladığı makyaj teknikleri genellikle yüz hatlarını keskinleştirmek, kaşlarını belirginleştirmek, dudaklarını nemlendirmek ve cildi aydınlatarak daha sağlıklı ve maskülen bir görüntüye kavuşmak üzerine. Bu noktada da bence cinsiyet klişelerini yıkmak ve erkekleri yaratıcılıklarını benimsemeye ve makyaj yoluyla kendilerini ifade etmeye teşvik etmek için başarılı bir şekilde ilerliyor. Ayrıca ürünlerin nasıl kullanılacağını, diğer kozmetik ürünleri ile nasıl kombinlenebileceğini ve makyaj tekniklerini de sunarak hem markanın temsilciliğini yapıyor hem de tüketicilere öğretici bilgiler veriyor. Gio Shin bugün yaklaşık 600 bin takipçisi ile, makyaj ve güzellik dünyasını keşfetmek isteyen erkekler için bir rol model haline gelerek toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının yıkılmasına ön ayak olan influencerlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Genel olarak, erkekler kozmetik ve güzellik sektöründe etkileyiciler ve zevk belirleyiciler olarak giderek daha önemli bir rol oynuyorlar. Daha fazla erkek makyaj ve cilt bakım ürünleriyle ilgilenmeye başladıkça, markaların da buna göre dönüşüm geçireceğini ve cinsiyetsiz ürünlerin ön plana çıkmaya başlayacağını görebiliriz.

1846 kişi tarafından okundu2 dakika

Yayınlanma Tarihi: 8 / 5 / 2023 - 12:50

Son Güncellenme Tarihi: 1 / 5 / 2023 - 15:0

Avrupa Birliği (AB) Kozmetik Yönetmeliği Tarafından Etiketlenmiş, Kozmetik Ürünlerde Bulunan 26 Alerjen Parfüm Maddesi
Avrupa Birliği (AB) Kozmetik Yönetmeliği Tarafından Etiketlenmiş, Kozmetik Ürünlerde Bulunan 26 Alerjen Parfüm Maddesi

Kozmetik ürünlerin içinde, tüketicilerin çoğunun anlamını ve ne işe yaradığını bilmediği ve hatta adını dahi ilk kez duyduğu birçok ham madde bulunur. Kozmetik ürünler (sabun, losyon, yüz ve göz makyajı, parfüm vb.) içindeki bazı ham maddelerden dolayı bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Günümüzde birçok insanın belirli maddelere alerjisi vardır ve her yaşta herkes alerji geliştirebilir. Bu yazımızda; alerji nedir, alerjik reaksiyon nedir, kozmetik ürünlerde bulunan parfüm alerjenleri nelerdir gibi soruların cevaplarına değindik. Alerji ve Alerjik Reaksiyon Nedir? Alerjen, alerjik reaksiyonlara neden olan maddelere verilen isimdir. Alerjik reaksiyonlar, bağışıklık sisteminin başka türlü zararsız olabilecek maddelere aşırı tepki göstermesidir. Alerjen maddeler vücuda, solunum yoluyla alınabildiği gibi cilde temas yoluyla ya da ağızdan da alınabilir. Vücuda herhangi bir şekilde alınan bir alerjen, alerji semptomlarına neden olan antikorlar gibi kimyasal maddeleri serbest bırakması için bağışıklık sistemini tetikleyebilir. Birçok insan, çiçek açan bitkilerden gelen polenlerin neden olduğu mevsimsel alerjilere veya gıda alerjilerine aşinadır. Kozmetiklere karşı alerjik reaksiyonlar çoğunlukla ciltte kaşıntılı, kırmızı döküntüler veya kontakt dermatit olarak ortaya çıkar. Kozmetik Ürünlerdeki Parfüm Alerjenleri Kozmetik ürünlerin içinde bulunabilecek alerjen maddelerin, genellikle parfümden/sentetik kokulardan gelebileceği düşünülür. Fakat ürünün formülasyonunda bulunan doğal uçucu yağlar veya ekstraktlardan da alerjen maddelerin ürüne dahil olabileceği unutulmamalıdır. Avrupa Birliği tarafından etiketlenmiş 26 parfüm alerjeni: •  Amyl – cinnamic alcohol •  Anisyl alcohol •  Benzyl  salicylate •  Benzyl alcohol •  Benzyl benzoate •  Benzyl cinnamate •  Cinnamic alcohol •  Cinnamic aldehyde •  Citral •  Citronellol •  Coumarin •  Eugenol •  Farnesol •  Geraniol •  HMPCC •  Hydroxycitronellal •  Isoeugenol •  Lilial •  Limonene •  Linalool •  Methylheptin carbonate •  Oak moss abs •  Tree moss abs •  α- Amyl –cinnamic aldehyde •  α- Hexyl – cinnamic aldehyde •  γ-Methylionon Kozmetik Ürünlerdeki Alerjen Maddeler Hangi Durumda Belirtilmelidir? Belirlenen 26 alerjen maddenin bitmiş kozmetik ürünün içindeki konsantrasyonu hesaplandığında; ürün durulanıyor (rinse-off) ise %0,01’in üzerinde olduğunda ürün durulanmıyor ise %0,001’in üzerinde olduğunda etikette belirtilmek zorundadır. Durulanan ürünler; sabun, şampuan, duş jeli gibi ürünler; durulanmayan ürünler ise krem, losyon, tonik, cilt serumu gibi ürünlerdir. Alerjen maddeler ile yapılan güncel çalışmalar, kozmetik ürün etiketlerindeki içerik listelerinin (ingredients) yeni alerjen maddelerin de belirtilmesi ile artacağını gösteriyor. Alerjen Maddelerin Etikette Belirtilmesi Neden Önemli? Yapılan araştırmalar ile alerjen maddeler belirlenerek, tüketicilerin korunması ve alerjenler hakkında bilgilendirilmesi hedeflenmektedir. Listelenen alerjenlerden en az birine alerjisi olan bir tüketiciye göre, ürünlerde bulunan alerjen maddelerinin etiketteki INCI listesinde belirtiliyor olması ekstra önemli olacaktır. Aralık 2011'de, AB'nin Tüketici Güvenliği Bilimsel Komitesi (SCCS), insanların 1223/2009 sayılı yönetmelikte halihazırda listelenen 26 maddeden daha fazla maddeye duyarlı olduğu sonucuna varan SCCS/1459/11 – “Kozmetik ürünlerdeki koku alerjenlerine ilişkin görüş”ü kabul etmiş ve yönetmelik kapsamına yaklaşık 56 maddenin daha eklenmesi planlanmıştır. Henüz “alerjen” kategorisine dahil edilmeyen fakat üstünde çalışılması ve listeye dahil edilmesi önerilen doğal maddelere menthol, terpineol, linalyl acetate, camphor, vanillin ve geraniol türevleri (geranial and geranyl acetate); doğal ekstraktlara ise ylang-ylang oil (Cananga odorata flower oil), cinnamon oil (Cinnamomum zeylanicum bark oil) ve lavender oil (Lavandula officinalis flower oil) örnek olarak verilebilir. References: https://ec.europa.eu https://op.europa.eu

2071 kişi tarafından okundu2 dakika

Yayınlanma Tarihi: 4 / 5 / 2023 - 15:15

Son Güncellenme Tarihi: 4 / 5 / 2023 - 22:21

Sanal Gerçeklik (VR) ve Güzellik Sektörü
Sanal Gerçeklik (VR) ve Güzellik Sektörü

Virtual Reality (VR) dilimizde Sanal Gerçeklik olarak kullanılmaktadır. Bilgisayar ortamında oluşturulmuş sanal bir ortamda gerçek bir deneyim yaşamak üzere tasarlanmış, görüntüleri iki boyutlu ekranlardan algılamak yerine üç boyutlu olarak gerçeklikte algılamaya yarayan teknolojidir. Özellikle sanal öğrenme ortamları ile birlikte eğitim-öğretim sektöründe çok fazla alanda kullanılmaya başlayan bu teknoloji, aynı zamanda oyun sektöründeki kullanımı ile de yoğun olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, kozmetik ve güzellik endüstrisinde Sanal Gerçeklik (VR) karşımıza nasıl çıkıyor? Kozmetik ve güzellik endüstrisinde Sanal Gerçeklik (VR), müşterilerin deneyimlerini geliştirmek/iyileştirmek, müşterilerin kozmetik ve güzellik ürünleri ile olan etkileşimini artırmak , yeni ve yenilikçi bakış açısı ile müşterilerini etkilemek için firmalar tarafından kullanılıyor. Sanal Gerçeklik, kozmetik ürünlerini denemek için daha sürükleyici ve etkileşimli bir yol sağlayarak güzellik endüstrisindeki müşteri deneyimini geliştirmeye devam ediyor. Sanal Gerçeklik kozmetik ve güzellik endüstrisinde hangi alanlarda kullanılıyor? Sanal Denemeler (Virtual Try-on): Müşterilerin VR gözlükler yardımıyla sanal ortamda kozmetik ve güzellik ürünlerini denemesine olanak sağlayarak geleneksel yöntemlerin dışında daha sürükleyici ve etkileşimli bir deneyim sunarak Ürün Tanıtımları: Sanal Gerçeklik, ürünlerin nasıl çalıştığını ve müşterilerin belirli bir makyaj şeklini nasıl elde edebileceğini göstermek için kullanılabiliyor. Mesela, kozmetik ürünlerine sahip bir marka müşterilerine ürünlerini nasıl kullanabileceğini gösterebilir ya da buğulu göz makyajı gibi bir görünümü nasıl elde edebileceği ile ilgili önerileri verebilir. Ürün Eğitimleri: Ürünler, içerikler ve faydaları hakkında müşterilerin eğitilmesi için de kullanılabiliyor. Örneğin, bir cilt bakım markası, müşterilerini sanal bir tura çıkararak ürünlerinin içerikleri tanıtabilir veya cilt sağlığını iyileştirmek için nasıl çalıştıklarını göstermek için VR teknolojisini kullanabilir. Bunlar, sanal gerçekliğin güzellik endüstrisinde nasıl kullanıldığına dair yalnızca birkaç örnek. Güzellik şirketleri, Sanal Gerçeklik (VR) teknolojisinden yararlanarak müşteri deneyimlerini geliştirebilir, müşterilerin ürünleri hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlayabilir ve ürünlerle etkileşim kurmaları için daha yenilikçi yollar sağlayabilirler. Bu teknolojiyi uluslararası arenada kullanan kozmetik şirketlerinden örnekler: L’Oreal: L’Oreal, Sanal Gerçeklik teknolojisini mağaza içi güzellik istasyonlarına entegre ederek müşterilerin VR gözlüklerini kullanarak makyaj ürünlerini denemelerine olanak sağlayan ilk firmalardan biri. Müşteriler VR gözlükler ile ürünlerin yüzlerinde nasıl görüneceğini gerçekçi bir şekilde deneyimleme şansını yakalayabiliyor. Estée Lauder: Estée Lauder, aynı şekilde Loreal gibi VR teknolojisini mağaza içi güzellik istasyonlarına entegre ederek müşterilerin VR gözlüklerini kullanarak makyaj ürünlerini denemelerine olanak sağlıyor. Müşterilerin satın almadan önce ürünleri denemeleri için uygun ve etkileşimli bir yol sağlar Shiseido: Shiseido, VR teknolojisini mağaza içi güzellik istasyonlarına entegre ederek müşterilerin VR gözlüklerini kullanarak makyaj ürünlerini denemelerine olanak sağlıyor. Sephora: Sephora, VR teknolojisini mağaza içi güzellik istasyonlarına entegre ederek müşterilerin VR gözlüklerini kullanarak makyaj ürünlerini denemelerine olanak tanıyan lider bir kozmetik perakendecisidir. Tabii bu şirketler müşteri deneyimini geliştirmek için VR teknolojisini kullanan kozmetik şirketlerinden sadece birkaçı. Bu teknolojiyi kullanmak isteyecek kozmetik şirketleri, müşterilerin ürünlerini denemeleri için daha sürükleyici ve etkileşimli bir yol sunabilir ve böylelikle müşteri bağlılığını ve satışlarını artırabilirler.

2064 kişi tarafından okundu2 dakika

Yayınlanma Tarihi: 28 / 4 / 2023 - 12:00

Son Güncellenme Tarihi: 28 / 4 / 2023 - 17:29

Z Kuşağı’nın Kozmetik Sektörüne Etkisi
Z Kuşağı’nın Kozmetik Sektörüne Etkisi

Z Kuşağı; 1990'ların sonu ile 2010'ların başı arasında doğmuş, dijital yerliler olarak kabul edilen, teknoloji ve internet ile büyümüş bir kuşak olarak büyüyüp tüketici haline geldikçe kozmetik sektöründeki trendleri de etkilemeye başladı. Deloitte tarafından 2022 yılında Y ve Z jenerasyonları üzerine yapılan bir araştırmaya[1] göre işverenler tarafından sürdürülebilir seçimlere ve çevresel eylemlere öncelik verilmesinin bu kuşak için ilk sıralarda yer aldığını görüyoruz. Z kuşağının kozmetik ürün satın alma davranışı ve eğilimlerine baktığımızda ise sürdürülebilir ve çevreye etkisi az olan ürünleri ilk sırada tercih ettiklerini hatta %64’ünün çevresel açıdan sürdürülebilir olan ürünlere, olmayanlara kıyasla daha fazla para ödediğini, ödemeye gönüllü olduğunu da görebiliyoruz. Peki, daha çok yakın bir geçmişte bir sürü makyaj malzemesine sahip olmak, kat kat kozmetik ürünleri kullanmak, harika bir makyaja sahip olmak yeterliyken Z jenerasyonu kozmetik ve güzellik sektörünü nasıl etkileyecek? Nelere dikkat edecek? Neleri görmek isteyecek? Neleri görmek istemeyecek? Özetle; Z kuşağı “sürdürülebilir çevre odaklı bakış açısı” ile kozmetik ve güzellik sektörünü nasıl dönüştürecek? 10 maddede Doğal ve Organik Ürünler: Z kuşağı tüketicileri arasında, kozmetik sektöründe gözlemlenen en önemli trendlerin başında doğal ve organik ürünleri tercih etmeleri geliyor. Bu, doğal içeriklerle yapılan kozmetiklere olan talebin artmasına ve yapay kimyasalların kullanımının azalmasına yol açıyor. Kozmetikte Teknoloji ve Dijitalleşme: Z kusağının en önem verdiği bir diğer konu ise kozmetik sektöründe teknolojinin kullanılması. Bu kuşak, son derece bağlantılı, teknoloji konusunda bilgili, çevrimiçi veya sosyal medya aracılığıyla kozmetik alışverişi yapmayı tercih ediyor. Bu da sanal gerçeklik (Virtual Reality – VR) teknolojisinin ve sektördeki diğer dijital araçların kullanımının artmasını sağlayacak. Sanal Deneyimler: Z kuşağı sanal deneyimlere alışkındır, sanal deneme ve sanal danışmanlık arama eğilimindedirler, sanal güzellik deneyimlerine açıktırlar. Sürdürülebilir Çevre Dostu Ürünler: Z kuşağı tüketicileri eski nesillere göre sosyal ve çevreye daha duyarlı ve ayrıca güzellik ürünleri söz konusu olduğunda sürdürülebilir ve çevre dostu seçenekler aramaya daha meyilli. Kozmetik sektörünün daha sürdürülebilir ve çevre dostu ürünler sunarak yanıt vermesi gerekiyor. Cinsiyet Ayrımı Gözetmeyen Ürünler: Z Kuşağı tüketicilerinin daha çeşitli ve kapsayıcı olduğu biliniyor. İkili olmayan kimlikleri ve cinsiyet ayrımı gözetmeyen ürünleri daha çok kabul ediyor, belirli bir cinsiyet için pazarlanmayan veya tasarlanmayan ürünleri daha çok tercih edebiliyor. Kişiselleştirilmiş Ürünler: Z kuşağı bireyselliğe ve kişiselleştirmeye değer verir, kendi özel ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre hazırlanmış ürünleri arama eğilimindeler. Şeffaflık: Z kuşağı meraklı bir nesil olarak satın aldıkları ürünler hakkında araştırma ve bilgi arama eğiliminde olup ürünlerin içeriklerinde ve üretim süreçlerinde şeffaflık arıyorlar. Sosyal Medya: İyi bir sosyal medya kullanıcısı olan Z kuşağı, ürün önerileri, incelemeleri ve kullanım ilhamları için büyük ölçüde sosyal medyayı kullanıyor ve influencer ve sosyal medya kampanyalarından feyz alıyor. Z kuşağının demografik nüfustaki oranı arttıkça, yukarıda bahsettiğimiz maddelerdeki talepleri ve beklentileri de artacak. Bu bağlamda, markaların şimdiden çevreye ve sağlığa duyarlı ürünler üretmesi, şeffaf bir şekilde bilgileri web sitelerinde ya da sosyal medya hesaplarında paylaşmaları, kapsayıcı güzellik ve kozmetik ürünleri üretmeye doğru evrilmeleri ve kişiye özel ürünler sunarken teknolojiyi de müşterileriyle birlikte deneyimleyecek bir şekilde dönüşmesi önemli. Çünkü, gelecek çok hızlı gelecek. Ve gelecek, sürdürülebilir ve çevreci bir perspektifte gelecek. [1] https://www.deloitte.com/content/dam/assets-shared/docs/deloitte-2022-genz-millennial-survey.pdf

1430 kişi tarafından okundu2 dakika

Yayınlanma Tarihi: 25 / 4 / 2023 - 12:30

Son Güncellenme Tarihi: 25 / 4 / 2023 - 13:2

Uzmanlara Göre Geceleri Yapıyor Olabileceğiniz 5 Cilt Bakım Hatası
Uzmanlara Göre Geceleri Yapıyor Olabileceğiniz 5 Cilt Bakım Hatası

Günlük yaşamın sorumlulukları ve hızı karşısında sıklıkla ihmal ettiğimiz bir şey var: cilt bakımı. Oysa gün içinde çevresel uyaranlar, güneş, hava kirliliği ve makyaj yapanlar için makyaj gibi birçok faktöre maruz kalan cildinizin yenilenmesi ve tazelenmesi, cildinizin yıllar geçtikçe de genç ve sağlıklı kalması için oldukça önemli. Clinical and Experimental Dermatology’de yayımlanan bir araştırmaya göre; iyi uyumak, daha az cilt yaşlanması ile ilişkilendirilmiştir. Araştırmada gözü kapalı olmayan kişilerin cilt bariyerinin bozulma olasılığının gözü kapalı olanlara kıyasla daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca gözü kapalı olmayanların görünüşlerinden daha az memnun olduğu bildirilmiştir. Çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre; güzellik uykusu gerçek bir fenomendir. Geceleri yapılan düzenli ve iyi bir cilt bakım rutini uykudan en iyi şekilde yararlanmanıza yardım eder. New Orleans’taki Audubon Dermatology’de kurul onaylı bir dermatolog ve Louisiana State Universitesi’nde ve Tulane Universitesi’nde Dermatoloji bölümünde klinik profesör olan Deirdre Hooper’a göre; “Cilt her gece onarım modunda, gündüzün aksine cildinizi terletmiyorsunuz ve bu sayede kullanacağınız ürünler iyi bir şekilde cildiniz tarafından emilebilir.”. Geceleri Yapılabilen Cilt Bakım Hataları Cilt bakım ürünlerinin gece ve gündüz için tasarlanıp tasarlanmadıkları cilt bakım rutinleri için oldukça önemli bir kriter. Gündüz kullanımı önerilen ürünleri gece kullanarak cilt tahriş riskinizi arttırmamanız da bu nokta oldukça önemli. Uzmanlara göre geceleri cilt bakımında yapılan hatalar: 1-Yatağa Yatmadan Önce Yüzü Yıkamamak Uzun ve yorucu bir günün ardından hepimizin tek istediği: evet, sadece yastığa kafayı koyup hiçbir şey yapmadan yatmak. Ancak bu noktada yüzü yıkamayı unutmamak çok önemli. Hooper’a göre, özellikle cildiniz hassas ve kuruysa sabahları yüzünüzü yıkamak gerekli değil, ancak akşamları kesinlikle zorunluluktur. Gün boyunca ciltte biriken yağın ve kirin temizlenmesi ile akne oluşumunun en aza indirgenmesi ve hatta cildin erken yaşlanmasının önlenmesi mümkün. Birçok insan buna üşeniyor fakat bir öneri olarak, en azından misel yüz mendilleri baş ucunda tutularak üşengeç zamanlarda en azından cildin temizlenmesi hiç temizlenmemesinden iyi olacaktır. 2-Retinoidi Düzenli Kullanmayı Bırakmak Retinoid içeren kremler veya serumlar son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz cilt bakım ürünlerinden. Genellikle yaşlanma karşıtı etkisi için dermatologlar tarafından önerilen bu ürünler düzenli, uzmanların önerdiği şekilde ve süre zarfında kullanılmalıdır. Harvard Health Publishing’e göre A vitamini türevi olan retinoller veya retinoidler, ince çizgiler ve kırışıklıklar ile ciltteki kollajen üretimini hızlandırarak savaşır. Yapılan bazı bilimsel taramalarda analiz edilen tüm çalışmaların sonucunda, retinol içeren kremin düzenli kullanımıyla ciltteki kırışıklık görünümünün azaldığı, cilt tonunda eşitlenmeleri sağladığı ve ciltteki istenmeyen koyu lekeleri azalttığı görülmüştür. Tüm bunlara ek olarak retinoidler, cilt yenilenmesini arttırırken cildinizi tahriş de edebilir. Eğer cildinizde retinoid kullanırken (az yüzdelerde kullanıma başlamanıza rağmen) yüksek oranda kuruluki kızarıklık veya soyulma gibi yan etkileri görürseniz kullanmayı tamamen bırakıp bir dermatoloğa danışmanız faydalı olacaktır. Bunun yanında ek olarak; New York, Long Island'daki Schweiger Dermatology Group'ta kurul onaylı bir dermatolog olan Dr. Charisse Dolitsky’e göre cildiniz alerjik bir reaksiyon gösterdiğinde kullanmayı bırakmanız fakat cildiniz sakinleştiğinde, kullanmaya devam etmeniz öneriliyor. Ancak daima küçük, bezelye büyüklüğünde bir miktar uygulamanız daha iyi olacaktır. Reçeteli olan retinoidler reçetesiz olanlara kıyasla daha güçlü içerikte olsalar da yine de reçetesiz olan retinoidleri öneren Dolitsky, hemen ardından nemlendiricinin ihmal edilmemesi gerektiğini de ekliyor. 3-Geceleri Nemlendirici Kullanmamak New York’ta Mount Sinai Hastanesi’nde Dermatoloji’de kozmetik ve klinik araştırma direktörü olan Joshua Zeichner, cildin nem seviyelerinin öğleden sonra ve akşama doğru düşme eğiliminde olduğu ve yatmadan önce bir nemlendiriciyi cilt bakımı rutininizin önemli bir parçası olması gerektiğini söylemektedir. Nemlendirici ürünler, sadece cildin nemlendirilmesini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda güçlü aktif bileşenler yüzünden tahriş olan veya kuruyan cildin tahrişini azaltarak ürünün kullanımını kolaylaştırmayı sağlar. Zeichner, cildin gece boyunca nemli, yumuşak ve esnek olmasını sağlamak amacıyla içinde seramid, dimetikon, gliserin veya hiyalüronik asit olan nemlendiricilerin kullanılmasını öneriyor. 4-Geceleri Yanlış Antioksidana Güvenmek Hooper’a göre, özellikle C vitamini gibi antioksidan maddeler cildi “en iyi” sabahları korur. Bu antioksidanlar gün boyu cilde saldıran serbest radikalleri etkisiz hale getirerek ciltte görev yapar. Not: serbest radikaller, sağlıklı hücrelere saldırarak onlara zarar veren ve hastalığa katkıda bulunan zararlı maddelerdir. Cildiniz için seçtiğiniz iyi özellikte bir C vitamini serum pahalı olabilir. Bu sebeple aslında gündüzleri iyi çalışan bu serumu geceleri kullanırsanız paranızı boşa harcamış olursunuz. Geceleri rutinlerinize dahil edeceğiniz antioksidan içerikli serum için “resveratrol” içeren serumlar uygun olabilir. Eğer gündüz rutininizde resveratrol içeren bir serum kullanırsanız, bu madde güneş tarafından etkisiz hale gelebilir ve işe yaramaz. Sonuç olarak; eğer yapılabiliyorsa, cilt bakım rutinlerinde gece ve gündüz olmak üzere birden fazla çeşitte özellikleri dikkate alınan antioksidan maddeler kullanılırsa daha kapsamlı bir koruma sağlanır. 5-Cilde Çok Sert Dokunmak ve Sık Eksfoliye Etmek Özellikle cildinizi soyan bir asit veya aktif içerikli maddeler rutinlerinize eklediyseniz, cildiniz zaten hücre yenilemesi sırasında pul pul dökülmeye başlayacak. Sizin cildinize dokunma dürtünüze engel olmamanız veya cildinizi ekstra ürünler ile eksfoliye etmeniz, cildinizde tahrişe ve alevlenmeyi arttırmaya neden olur. Haftada bir kere eksfoliye etmeniz cildiniz için yeterli olacaktır. (Lobo V, Patil A, Phatak A, Chandra N., 2010 ) (Oyetakin-White P, 2015 ) (https://www.health.harvard.edu/staying-healthy/do-retinoids-really-reduce-wrinkles)

2026 kişi tarafından okundu2 dakika

Yayınlanma Tarihi: 25 / 4 / 2023 - 14:00

Son Güncellenme Tarihi: 25 / 4 / 2023 - 16:45

1 2 3 ... 10