Sepetiniz

  • Sepetiniz boş!
Siparişlerde ücretsiz kargo
Çevresel Sürdürülebilirlik Nedir?
Ecomercek May 01, 2024 294

Çevresel Sürdürülebilirlik Nedir?

Çevresel Sürdürülebilirlik Nedir?

Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için; sular, madenler, verimli topraklar ve bitki örtüleri gibi doğal kaynaklara ihtiyaç duyar. Özellikle sanayi ve endüstrileşmenin yaygınlaşması sonucu doğal kaynaklar artık çok daha hızlı tüketiliyor. Dünyadaki üretim ve tüketim talebi arttıkça çevre kirliliği de arttığı için ekolojik dengeyi korumak gün geçtikçe zorlaşıyor. Doğanın dengesi bozuldukça, iklim değişikliğine bağlı olarak; buzulların erimesi, bölgesel kuraklıklar ve şiddetli doğal afetler gibi birçok tehlike ile karşı karşıya kalınıyor.

İlk kez 1987 yılında, Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun “Ortak Geleceğimiz” adlı raporunda kullanılan sürdürülebilirlik kavramı; bugünkü ve gelecekteki tüm nesiller için güvenli, adil ve refah içerisinde bir yaşam vadediyor. Ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik olmak üzere sürdürülebilirliğin üç temel bileşeni bulunuyor. Ekonomik sürdürülebilirlik; küresel bir kalkınma sağlamayı, istihdam yaratarak ve fırsat eşitliği sağlayarak işsizliğin, yoksulluğun ve açlığın önüne geçmeyi amaçlarken; sosyal sürdürülebilirlik ise daha yaşanabilir bir dünya için eğitimli, bilinçli ve adalet duygusu gelişmiş toplumlar yaratmayı hedefliyor. Peki, çevresel sürdürülebilirlik ne anlama geliyor?

Çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların bilinçli bir şekilde kullanılması ve gelecek nesillerin de ihtiyacını karşılayabilecek şekilde devamlılığının sağlanması şeklinde tanımlanıyor. Bu kavram; insanların bugünkü ihtiyaçlarını karşılarken, gelecek kuşakların gereksinimlerini de göz önünde bulundurması ve doğa ile insan arasındaki hassas dengeyi büyük bir özenle koruması gerektiğini anlatıyor.

Çevresel Sürdürülebilirlik Neden Önemlidir?

Doğanın insan hayatına armağan ettiği kaynakların bir kısmının tükenmesi ön görülmüyor. Güneş ışığı, rüzgâr ve med cezir gibi enerji kaynaklarının sürekliliği devam ediyor. Ancak bir de devamlılık ihtimali, insanların davranışlarına bağlı olarak artan veya azalan kaynaklar var. Petrol, kömür, doğal gaz kaynaklarının ve yeraltında bulunan pek çok maden kaynağının bilinçli kullanılmadığı takdirde gelecek nesillere ulaşmasının mümkün olmayabileceği düşünülüyor. Aşırı tüketim ve üretim sonucu; su, toprak ve hava her gün biraz daha fazla kirleniyor. Kaynakların tükenmesi veya kirlenmesi ile üretimin durması, çeşitli ihtiyaçlara ulaşmanın imkânsız hâle gelmesi, kıtlığın baş göstermesi, istihdamın azalması ve yoksulluğun yaygınlaşması gibi sonuçlar doğabileceği ön görülüyor. Temel ihtiyaçların karşılanamadığı toplumlarda ise sosyal çöküntü ve kaos ortamına uygun bir zemin oluşabileceği düşünülüyor.

Günümüzde, yeraltı ve yer üstü su kaynakları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Dünya üzerindeki su oranının azalması söz konusu olmayabilir ancak hızla kirlenen sular, insanların ihtiyaçlarını karşılayamaz hâle geliyor. Üstelik kirli sular, çeşitli salgın hastalıkların ortaya çıkıp yayılmasına da sebebiyet verebiliyor. Bugün bile dünyanın birçok ülkesinde temiz su kaynaklarına ulaşmak oldukça zor. Yüzyıllardır var olan göl ve akarsu yataklarının bazıları artık çorak topraklara dönüşmüş durumda. Çevresel sürdürülebilirlik projeleri, tüm bu olumsuz gelişmelerin önüne geçilebilmesi açısından çok önemli. 

Çevresel Sürdürülebilirlik Örnekleri Nelerdir?

Çevresel sürdürülebilirliğin amacı, doğayı ve doğal kaynakları korumak şeklinde özetlenebilir. Bu amaca hizmet eden küçük ya da büyük tüm çabalar birer çevresel sürdürülebilirlik örneği sayılır. Tükenebilir doğal kaynakları korumak için yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmek sürdürülebilirliğe örnek gösterilebilir. Rüzgâr enerjisi tabanlı elektrik üretim santralleri ve güneş panellerinde toplanan enerjinin elektriğe dönüştürülmesi gibi projeler, çevresel sürdürülebilirlik bilinciyle ortaya çıkan gelişmeler arasında yer alır. Bunun yanında çevresel sürdürülebilirlik; tükenebilir kaynaklara alternatif olarak jeotermal enerji, dalga enerjisi ve hidrojen enerjisi gibi sürdürülebilir seçeneklere yönelmeyi de kapsamaktadır.

Çevresel Sürdürülebilirliği Nasıl Sağlarız?

Doğal kaynakların durumu, çevre kirliliğinin boyutları ve bu konuda alınan önlemler ve sonuçları gibi pek çok unsur 2000 yılından beri “Çevresel Sürdürülebilirlik Endeksi” adlı bir çalışmayla takip edilip raporlanıyor. Bu tür çalışmaları desteklemek için bireysel, toplumsal ve kurumsal anlamda alınabilecek pek çok önlem bulunuyor. Sürdürülebilirliğin çevresel boyutunu desteklemek için aşağıdaki önlemler alınabilir;

  • Çevresel sürdürülebilirlik, bilgiyle benimsenip yayılabilir. Bu yüzden yapılabilecek eylemler arasından insanların bu konuda bilinçlendirilmesi ön sıralarda yer alıyor. Doğal kaynakların hızla tükenmesi ve çevresel kirliliğin gelecekteki sonuçları noktasında toplumda bir farkındalık oluşturulması gerekiyor.
  • Doğal kaynakların tükenmesinin ve çevre kirliliğinin artmasının en etkili sebeplerinden biri sanayileşme olarak görülmekte. Dolayısıyla bu alanda enerji kontrolü ve tasarrufu sağlamaya, verimliliği artırmaya yönelik adımlar büyük önem taşıyor.
  • Fosil yakıtların kullanımı sera gazı salımına sebep olduğu için çevrede ciddi bir risk oluşturuyor. Sanayi ve endüstri kuruluşlarının, fosil yakıt tüketimini azaltarak temiz ve yenilenebilir enerjiye yönelmesi çevresel sürdürülebilirliği daha mümkün kılıyor. 
  • Sanayi ve endüstri kuruluşları, zehirleyici kimyasalların ve tehlikeli atıkların doğaya salımını engellemek amacıyla atık su arıtma sistemleri kullanarak çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunabilir.
  • Sürdürülebilirliğin çevresel ve ekonomik boyutlarını desteklemek için alınabilecek en etkili önlemlerden biri de sıfır atık bilinciyle yaşamak. Bireysel tüketim alışkanlıkları kontrol altına alındığında hem daha az atık oluşması sağlanabilir hem de üretim faaliyetlerinin yaratacağı çevresel kirlilik ve enerji tüketimi azaltılabilir.
  • Atıkların yarattığı sorunlarla baş edebilmek için dönüşüm yöntemlerine de başvurulabilir. Kullanılmayan ürünlerin geri kazanımını sağlayan bu yöntemler sayesinde çevresel kirliliği azaltabilir. Ayrıca atık eşyaların başka bir ihtiyacı karşılamak için yeniden değerlendirilmesi, üretim ihtiyacını azaltmada faydalı olur.
  • İnsanların üretim ve tüketim alışkanlıklarının doğadaki yükünü azaltmak amacıyla alışverişlerde ekolojik ürünler tercih edilebilir.
  • Satın alınması düşünülen kozmetik ürünlerinin çevre ve sağlık üzerindeki etkilerini öğrenebilmek ve bu sayede doğaya katkıda bulunabilmek için ecopuan değerleri incelenebilir.
  • Ekolojik dengenin bozulmasının sebepleri arasında doğadaki bitki örtüsü oranının ve biyoçeşitliliğin azalması yer alır. Bu bağlamda, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için ağaçlandırma faaliyetlerinin sıklaştırması oldukça önemli. Bu yüzden bilinçli birer birey olarak da doğaya kazandırılan her bir ağaç, daha sağlıklı ve yaşanabilir yarınlar anlamına gelir.

Doğa, tüm canlıların evi. Onu yeşiliyle, mavisiyle, bereketi ve canlılığıyla uzun bir geleceğe taşıyabilmek için siz de çevresel sürdürülebilirliğe destek olabilirsiniz.