Sepetiniz

  • Sepetiniz boş!
Siparişlerde ücretsiz kargo
Sürdürülebilir Üretim Yolunda Atılması Gereken Adımlar
Ecomercek May 01, 2024 284

Sürdürülebilir Üretim Yolunda Atılması Gereken Adımlar

Ünlü ‘Şelale Evi’nin tasarımcısı Frank Lloyd Wright; bir yazısında şu önemli cümleleri kaleme almıştı;

 

“Gelişmemiş ülkeler üretimin ülkelerinde yapılması ve üretim sonucu ortaya çıkan atıklar sebebi ile bu durumdan çok fazla etkilenirken, gelişmiş ülkelerdeki eğitim seviyesi yüksek bireyler durumun sonuçlarıyla olabildiğince az yüzleşmektedir. Sonucunda dünyada doğal afetlere giden bir denge bozukluğu yaşanmaktadır. Mevsimler değişmekte, hayvanların nesilleri tükenmekte, sınırlı su kaynaklarımız kirlenmekte, buzullar erimekte ve bunun gibi birçok sonuç gelecek nesillerin hayatını tehlikeye atmaktadır” 

 

Frank Lloyd Wright, 1959 yılında hayata gözlerini yummuştur. Peki 2023 yılında (vefatından 64 yıl sonra), uzaya gitmeden ‘birkaç’ ay önce, biz Türkiye olarak sürdürülebilirlik konusunda ne durumdayız?

 

Öncelikle ‘sürdürülebilirlik’ kelimesinin anlamından bahsetmek isterim. Her birimizin sürekli duyduğu ancak hayatımıza malum koşullar sebebiyle adapte edemediğimiz bu kavram; aslında insanoğlunun doğa ile uyum içerisinde yaşayan bir canlı olması gerekliliğinden bahseder. Bu kavramın gerçek anlamda yaşanılır hale gelmesi durumunda, ekolojik ortamda çevremize verdiğimiz zararların 0’a yaklaşacağına değinir.

 

‘Bu mümkün değil!’ diye bağıran iç sesinizi duyar gibiyim. Ancak bugüne kadar yapılan akıl almaz çalışmalar mevcut. Örneğin; ipek böcekleri kozalarından faydalanırken onları öldürmemek amacıyla, çatı şeklinde yapılan bir karkasın içerisine bırakılan böcekler, kozalarını bir çatı şeklinde örebiliyor; çatı, kullanım ömrünü doldurduğunda kumaşa çevrilebiliyor ve böcekler özgür kalarak uçup gidebiliyorlar. Ya da; yerin 15 metre altına yapılan bir su pompası yoluyla, yer altı suları evin içinde dolaştırılabiliyor. Böylece yer altında 12-15 derece aralığında bulunan su, evin kışın ısınmasını, yazın soğumasını sağlayarak doğal klima görevi görebiliyor. Daha nice fikir ile tasarımcılar, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için ellerinden geleni yapıyor.

 

Öncelikle ülkemizde bu amaç uğruna kendini adamış tasarımcılar mevut değil mi, buna bakalım. Akademisyen topluluğun yanında piyasada iyi niyetleriyle tasarım ve uygulama yapan birçok mimar, içmimar, endüstriyel tasarımcı ve mühendislerimiz mevcut. Bu tasarımcılar, Üretimin geri dönüştürülebilir olması ve çeşitli yöntemlerle zararlı-zararsız atıkların önlenmesi yolunda birçok çalışma yürütüyorlar.

 

Tasarımcı-girişimcilerin kendi uzmanlık alanlarında çözümler yaratması ve hızla uygulamaya geçirmesi oldukça muhtemel. Factory Of Us ile yapmakta olduğum 3d yazıcı ve biyokompozit kullanarak %100 geri dönüştürülebilir mobilya imalatı yaptığım projem, Z kuşağının yapabileceği projelerden yalnızca biri. Bu tip girişimcilerin fikir ve destek için bana ulaşabileceğini belirtmek isterim. Yaşadığımız dönemde, ancak birlikteyken problemlerin altından kalkabileceğimiz elbet anlaşılacak ve bilgi paylaşmanın ‘para kaybetmek’ değil, aslında bir hayat kazanmak anlamına geldiği kabul görecek.

 

Ülkemizde bilginin zafer kazanacağı günlerde, üretim sistemlerimizdeki yasakların doğru yürütme yöntemleri ile uygulatıldığı kurallar elbette ki hayata geçecek. Özellikle son zamanlarda yok saydığımız deprem gerçeklerinin ‘hakikaten gerçek!’ olduğunu anlamamızla, İstanbul’da yaşanacak felaketlerin önüne geçme ihtimalimizin artması gibi, sürdürülebilir bir dünya oluşturmazsak bizi bekleyen tablonun ne kadar korkutucu olabileceğini kavramamız ile bu konuda alacağımız önlemlerin artacağı da aşikar. Önümüzdeki yıllarda farkındalığı yüksek bir toplum olma umudumu koruyorum. Gelişim ve dönüşüm, hepimizin yolunu aydınlatsın!