Anasayfa

Blog

ecomercek Blog

Konu uzmanları tarafından yazılmış en yeni ve güncel yazılarımız

FİLTRELEME

Saç Bakımında Kullanılan Doğal Yağlar Nedir?
Saç Bakımında Kullanılan Doğal Yağlar Nedir?

Doğal saç yağları; saç ya da cilt için kullanıma uygun, işlenmemiş, başka hiçbir bileşen içermeyen ve doğal haliyle bırakılmış ürünlerdir. Bu ürünlere diğer bileşenlerin karıştırılması ya da eklenmesi, yağın ana faydalarının etkinliğini azaltabilir veya ortadan kaldırabilir. Yağları doğal ya da buna en yakın hallerde elde etmek gerekir. Düşük sıcaklıklarda veya ısı kullanılmadan çıkarılan saç bakım yağı çeşitlerinde doğal bileşenler korunur. Saç Bakımında Kullanılan Doğal Yağlar Nelerdir? Saçlar, çeşitli sebeplerle nemini, canlılığını, parlaklığını, gücünü ve genel olarak sağlığını kaybedebilir. Kimyasal içeren ürünler, güçsüz saçların daha da cansızlaşmasına sebep olabilir. Saç bakım yağı önerileri ise uygun ve doğal yağlarla saç dökülmesinden kepeklenmeye, kuru ve mat görünümden aşırı yağlanmaya kadar pek çok sorunun çözümü haline gelir. İlik Yağı Vücudun yapı taşlarından biri olan kolajen, eklem ve kasların hareket etmesini sağlayan bir tür proteindir. Vücut, ihtiyaç duyduğu kolajeni kendi üretse de özellikle 30’lu yaşlardan sonra kolajen miktarı azalmaya başlar. Azalan kolajenin etkileri ciltte daha fazla görülür ancak saçlar da bu eksiklikten etkilenir. Saç oluşumu, kolajenle doğrudan ilişkilidir. Saçların dökülmemesi ve daha hızlı uzaması için kolajene ihtiyaç duyulur. Kolajen deposu olan ilik yağı, saçın yapı taşı protein olduğu için saç sağlığının korunmasında etkilidir. Saf ilik yağı, kuru saçların canlanmasına yardımcı olurken saç kökünü besleyerek dökülmelerin ve kepeklenmenin önüne geçebilir. At Kuyruğu Yağı At kuyruğu yağı, silika içerdiği için kafa derisinde sebum dengesini sağlar ve yağlanmanın önüne geçilmesine yardımcı olur. Antioksidan özellikli bu yağ, saç köklerini uyararak kan dolaşımını hızlandırır. Selenyum ve sistein içeriği ile saç büyümesini teşvik ederken saçın güç kazanmasını da sağlar. Şerbetçi Otu B6, C ve E vitaminlerini içeren şerbetçi otu, doğal ve uçucu yağ grubunda bulunur ve antiseptik özelliğe sahiptir. Antioksidan özelliği ile serbest radikallere karşı bariyer görevi gördüğü için saç bakımında kullanılır. Saç dökülmesi ve kepeklenmeyi önlerken saçın eski parlak görünümünü kazanmasına yardımcı olur. Evde saç bakım yağı karışımı yapmak isteyenler, kaynatılan şerbetçi otunu süzüp soğuttuktan sonra kullanabilir. Havyar Yağı A, B ve D vitaminlerinin yanı sıra peptit ve amino asitlerle saça bakım yapan havyar yağı, arındırıcı etkiye sahiptir. Saç derisine etki ederek derinin rahatlamasını sağlarken saç tellerini yumuşatır. Özellikle ısıl işlemler ve boya işlemleri görerek yıpranan saçlar üzerinde etkilidir. Maske ve şampuanların içine belli miktarlarda karıştırılarak kullanılabilir. Aspir Yağı Oleik asit ve lipit olarak da bilinen Omega 6 yönünden zengin olan aspir yağı, saçı besleyici olması ile öne çıkar. İçerdiği lipitlerle hücre yenilenmesini sağlarken kuru saçların tekrar parlak görünmesine yardımcı olur. Kan dolaşımını da artırdığı için saçların güçlenmesini sağlayabilir. Derinlemesine bakım için tercih edilen aspir yağı duştan önce uygulanıp saçta bekletilebileceği gibi duş sonrası saç bakım yağı olarak da kullanılabilir. Yeşil Çay Ekstresi Doğal olarak anti-inflamatuar özellik gösteren ve B vitamini içeren yeşil çay ekstresi, antioksidanlar ve amino asitler yönünden de zengindir. Saç köklerini uyarmak, saç tellerini güçlendirmek ve saç oluşumunu desteklemek amacıyla saç bakım uygulamalarında kullanılır. Onarıcı etkisi sayesinde saç uçlarında kırık oluşumunu da engelleyebilir. Amla Yağı Amla yağı; antioksidanlar, C vitamini ve çeşitli mineraller yönünden zengindir. Amla saç bakım yağı bu içeriği ile özellikle saçların daha hızlı uzaması amacıyla kullanılır. Kafa derisini korur, saç tellerini güçlendirir ve saç dökülmelerini azaltabilir. Bunun dışında kuruyan saçlara nem takviyesinde bulunurken kepek oluşumunu önleyebilir. Amla saç bakım yağı kullananlar saç uçlarında bulunan kırıkları da önleyebilir. Mongongo Yağı Afrika menşeli mongongo yağı, eleostearik asit içerdiği için özellikle kıvırcık saça sahip olan kişiler tarafından kullanılır. Saç tellerini pürüzsüzleştirirken elektriklenmenin önüne geçebilir. Cansız buklelere parlaklık verir ve sıkı bir görünüm oluşturur. Duş sonrasında birkaç damla kullanıldığı için durulanmayan saç bakım yağı çeşitleri arasında bulunur. Yılan Yağı Eski Mısır’da da kullanıldığı bilinen ve yılanlardan elde edilen yılan yağı, özellikle saç dökülmesi için kullanılan doğal yağlardan biridir. Dökülmenin önüne geçerken saç tellerinin hızlı uzamasına yardımcı olabilir. Kimyasallar nedeniyle yıpranan ve parlak görünümünü kaybeden saçlara eski görünümünü kazandırabilir. Avokado Yağı C ve E vitamini içeren avokado yağı, saç köklerinin güçlenmesine yardımcı olan bileşenlere sahiptir. Kökten uca kadar nemlendirme yaparken saç köklerinin beslenmesini sağlar. Böylece dökülme problemlerini en aza indirirken saça parlak bir görünüm kazandırır. Saç maskesi olarak kullanılabilen avokado yağı evde de hazırlanabilir. Yumurta ve bal ile karıştırıldıktan sonra saça uygulanır ve ortalama 30 dakika beklendikten sonra durulanır. Macadamia Yağı Vitamin ve yağ asitlerinin yanı sıra demir, kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri içeren macademia yağı; kuru, yıpranan, gücünü kaybeden ve kırılan saçlar üzerinde etkilidir. Kafa derisinde sebum üretimini dengelerken saç köklerini onarır. Saç kökleri tarafından hemen emilir ve saçların hacimli görünmesine yardımcı olur. İspanyol Yosunu A, C, E, K ve B vitaminleri yönünden zengin olan İspanyol yosunu; demir, magnezyum ve çinko da dahil olmak üzere toplam 92 mineral içerir. Bakım uygulamalarında kullanıldığında saçın zarar görme riskini azaltabilir. Yağ asitleri ve folik asit içeriği ile doğal saç uzamasını teşvik eder. İspanyol yosunu saç bakım yağı faydaları arasında saçların nemlendirilmesi ve UV hasarlarına karşı korunması da bulunur. Kırkkilit Otu At kuyruğu otu olarak da bilinen kırkkilit otu, antioksidanlar yönünden zengindir. Selenyum, potasyum ve magnezyum kaynağı olmasının yanı sıra silisik asit ve silika içerir. Özellikle silika, saç derisini beslediği için saçların daha hızlı uzamasını ve uçların kırılmamasını sağlayabilir. Kırkkilit otunun kaynatıldıktan sonra süzülüp soğumaya bırakılması gerekir. Çok sıcak su saçların yıpranmasına neden olabilir. Sapote Yağı Vitamin açısından zengin ve hafif olan sapote yağı, kafa derisinde fazla sebum üretimini dengelemeye yardımcı olur. Saç derisini yatıştırıp beslerken derideki kaşıntıları ve kepeklenmeyi önleyebilir. Saç kremi olarak kullanıldığında karışan tellerin rahat açılmasını sağlayabilir. Sapote yağı sayesinde saç elastikiyetini ve yumuşaklığını koruyabilir. Marula Yağı C ve E vitaminlerinin yanı sıra antioksidanlar ve yağ asitleri yönünden zengin olan marula yağı, nemini kaybeden saçlara nem takviyesi yapar. Özellikle kuru ve yıpranmış saçların parlak bir görünüme kavuşmasını sağlayabilir. Elektriklenmeyi önleyerek saç tellerinin düzgün görünmesine yardımcı olur. Saç köklerini beslerken kırık uçların oluşmasını önler. Tamanu Yağı Asya’da tropikal tamanu ağaçlarının meyvelerinden elde edilen tamanu yağı, saç derisi ve saç telleri üzerinde iyileştirici ve besleyici etkiye sahiptir. Anti-inflamatuar olduğu için saç köklerini destekler ve saçların sağlıklı, hızlı ve güçlü uzamasına yardımcı olur. Saçta ağırlık yapmadan nem dengesini sağlayabilir. UV ışınlarından koruyucu özellik gösterdiği için saçların güneşten zarar görmesinin önüne geçebilir. Fön gibi ısıl işlemlerden önce uygulandığında hasarlara karşı saçları koruyabilir. Bu anlamda en iyi durulanmayan saç bakım yağı çeşitleri arasında bulunur. Kanola Yağı Kanola, bir tür kolza tohumu çeşididir. Erusik asit oranı oldukça düşük olan bu tohumdan kanola yağı çıkarılır. E vitamini içeriği ile özellikle neme ihtiyaç duyan saçlar üzerinde etkilidir. Mat saçların canlanmasına, saç köklerinin onarılmasına ve kafa derisinde kan dolaşımının iyileştirilmesine katkıda bulunabilir. Yüksek oranda oleik asit (%60) ve linoleik asit (%20) içerdiği için saçların hızlı uzamasını sağlayan kanola yağı, ayrıca kepeklenmeyi önleyebilir. İçeriğinde bulunan lipitler ise saçın parlak görünmesine yardımcı olur. Murumuru Yağı Oleik asit, laurik asit ve miristik asit gibi doğal olarak oluşan yağ asitlerini içeren murumuru yağı, saça genel sağlığını kazandırmaya yardımcı olur. Derinin derin katmanlarına nüfuz ederek nem dengesinin korunmasını sağlar. Saç dokusunu iyileştirir ve elektriklenmeyi azaltır. Özellikle uçları çatallaşan saç tellerinde hasarın giderilmesini sağlayabilir. Mat ve yıpranmış saçlara ise optimum parlaklık ve canlılık verir. Kokum Yağı Kokum yağı içinde bulunan besleyici vitaminler ve yağ asitleri, saç kökleri için nemlendirici görevi görür. Saç derisini yatıştırırken saç köklerini derinlemesine besleyerek daha güçlü bir hale getirir. Zaman içinde tıkanan kafa derisi gözeneklerinin açılmasına yardımcı olduğu için aşırı kurumayı engelleyebilir. E vitamini içeriğiyle ise saçların hızlı ve sağlıklı şekilde uzamasına yardımcı olur. Ucuuba yağı Orta ve Güney Amerika menşeili ucuuba yağı, antiseptik ve anti-inflamatuar özelliği ile kepek ve egzama gibi kafa derisi problemlerinin belirtilerinin hafiflemesini sağlayabilir. Esansiyel yağ asitleri yönünden zengin olduğu için saç hasarlarını önlerken saç tellerinin esnekliğini ve parlaklığını korumasına katkıda bulunur. Saç Bakımı İçin Doğal Yağlar Nasıl Kullanılmalıdır? Saç bakımı için doğal yağlar doğrudan kullanılabileceği gibi farklı ürünlerle karıştırılarak ya da ısıl işlemden geçirilerek de kullanılabilir. Her yağın bileşenleri kendine özgü olduğu için uygulama şekli ve sıklığı da farklılık gösterebilir. Ayrıca yağların kullanım amacını da göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin; argan yağı doğrudan kullanılabilen bir üründür. Argan saç bakım yağı, avuç içine alındıktan sonra hem saç uçlarına hem de kafa derisine masaj yapılarak uygulanabilir. Tatlı badem yağı ise Hindistan cevizi yağı, üzüm çekirdeği yağı, jojoba yağı gibi farklı ürünlerle karıştırılarak kullanıma uygundur. Özellikle üzüm çekirdeği yağı gibi güçlü ürünlerin diğer yağlarla karıştırılması, “Saç bakım yağı nasıl kullanılır?” sorusunun yanıtını verir. Uygulama süresi ise yine kullanım amacına bağlıdır. Saç uçlarına ve kafa derisine uygulanan yağların saça işlemesi için 15-30 dakika beklemek yeterlidir. Bazı saç bakım yağı karışımı çeşitleri ise maske şeklinde uygulandıktan sonra gece boyunca saçta tutulabilir ve sabah durulanabilir. Kuru ve Yıpranmış Saçlara Hangi Yağ İyi Gelir? Nemsiz kalan ve kuruyan saçlara eski gücünü ve parlaklığını kazandırmak için kullanılan yağlar arasında zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, avokado yağı, marula yağı, argan yağı, shea yağı, at kuyruğu yağı ve vitamin içeren yağlar bulunur. Arbutin, saç ve cilt bakımında kullanılan doğal madde olarak bu yağlarla birlikte kullanılabilir. Argan yağlı saç bakım yağı çeşitlerinde de bu madde bulunabilir. Shea yağı saçların daha hızlı uzamasını ve ışıltılı görünmesini isteyenler için ideal iken argan yağı ise bir bariyer oluşturarak saçın beslenmesini sağlar. Saç bakım Hindistan cevizi yağı ile yapıldığında E ve K vitaminlerinin eksiği kapatılabilir. Böylece saçlar çok daha hızlı uzayabilir. Kuru ve yıpranmış saçların onarımında ise içeriğinde at kuyruğu yağı bulunan doğal saç bakım yağı çeşitleri kullanılabilir. Keratin saç bakım yağı da farklı vitaminleri içerdiği için kuru saçların bakımı sırasında kullanıma uygundur. Kuru, sert ve matlaşmış saçlar üzerinde etkilidir. Evde saç bakım yağı hazırlama aşamasında bu farklı ürünlerden yararlanılabilir. Fakat her bir yağın kullanım konsantrasyonlarının farklı olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Saçları Güçlendirmek İçin Hangi Yağ Kullanılmalıdır? Saçı besleyen ve güçlendiren en iyi saç bakım yağı çeşitleri, saç bakımının vazgeçilmez ürünleri arasında bulunur. Bu yağlar arasında jojoba yağı, Hindistan cevizi yağı, argan yağı, badem yağı, zeytinyağı gibi farklı ürünler vardır. Limon otu ve lavanta gibi bitkilerden elde edilen esansiyel yağlar da saçların güçlenmesine katkıda bulunur. Saç bakım yağı kullananlar bu yağların içeriği sayesinde saçlarının güçlenmesini ve sağlıklı bir şekilde uzamasını sağlayabilir.

4091 kişi tarafından okundu6 dakika

Yayınlanma Tarihi: 22 / 11 / 2022 - 11:04

Son Güncellenme Tarihi: 2 / 1 / 2023 - 19:59

Saç Sirkesi Nedir?
Saç Sirkesi Nedir?

Son zamanlarda neredeyse herkesin kullanmaya başladığı ve sıkça konuşulan saç sirkesi ya da sirkeli saç tonikleri, birçok kişinin favori saç bakım ürünü haline gelmiş durumda. Geçmişten beri sık tercih edilen bir bakım yöntemi olan saç için elma sirkesi kullanımı, sağladığı faydalarla her bir saç telinin sağlıkla parlamasına katkıda bulunur. Saçlarına en güzel şekilde bakım yapmak isteyenler “Saç sirkesi nedir?” sorusunu araştırır. Sirke dendiği zaman akla ilk olarak temizleme ve arındırıcı etkisi gelse de aslında bu ürün, saç ve cilt bakımında oldukça etkilidir. Canlı, hacimli, ışıltılı ve güçlü saçlara ulaşmak isteyenlerin raflarında yerini alan bu ürün sayesinde kepekten saç dökülmesine, yağlanmadan yavaş uzamaya kadar pek çok farklı saç sorunu için çözüm bulunur. Saç Sirkesi Nasıl Kullanılır? Popüler hale gelen ürünlerle birlikte “Saç sirkesi nasıl kullanılır?” sorusu merak konusu olur. Saç sirkesinden tam bir verim alabilmek için, temiz saç ve saç derisine banyo esnasında uygulanması gerekir. Ancak uygulama öncesi saçta veya saç derisinde şampuan ya da krem kalıntısı kalmamış olmalıdır. Dolayısıyla durulama esnasında saç sirkesi uygulamak kolaylık sağlar. Bunun yanı sıra kullanım miktarına dikkat edilmesi önem taşır. Sıvı formdaki bu ürünleri küçük miktarlarda alarak saç derisinin tamamına uygulamakla işleme başlanabilir. Sonrasında masaj yapılarak saçın geri kalan kısımlarına da uygulanır. Uygulamayı kolaylaştırmak adına elma sirkesi saç spreyi formunda seçilebilir. Böylece uygulama esnasında dozajı doğru ayarlama imkânı elde edilir. Saçlı derinin her bölgesine saç sirkesi uygulandıktan sonra dairesel hareketlerle masaj yapılır. Daha sonra ise saçlar ılık su ile durulanır. Saç sirkesini saç bakım rutinine eklemek isteyenler “Saç sirkesi nasıl temizlenir?” sorusunun cevabını da merak eder. Saç sirkelerinin formülünde herhangi bir kimyasal madde bulunmadığından hem saçtan hem de saçlı deriden kolaylıkla arınır. Böylece durulama sırasında zorluk olmadan saçlar temizlenmiş olur. Bu sayede “Saç sirkesi nasıl geçer?” diye düşünmeye de gerek kalmaz. Saç sirkelerinin kokusu da fermente sirkeler gibi keskin olmadığından dolayı uygulama esnasında veya sonrasında rahatsızlık vermez, saçlarda ağır bir kokuya yol açmaz. Aksine, markaların saç sirkelerini hoş kokulu şekilde üretmesi sayesinde kullanımları da keyifli hale gelir. Frambuaz, elma, çilek ve vanilya gibi birçok farklı kokuyla formüle edilen ürünler, saçların banyo sonrasında son derece hoş kokmasına yardımcı olur. Saç Toniği Nedir? Saç toniğinin ne olduğunu öğrenmek isteyenler, öncelikle “Tonik nedir?” sorusunun cevabına bakabilir. Tonik, uygulandığı bölgede derinlemesine temizlik sağlayan bir bakım ürünüdür. Dolayısıyla saç toniği de saç derisini temizleyip bakım yaparak kepek oluşumunun önüne geçer. Ek olarak saçlı deride kan dolaşımının hızlanmasına yardımcı olup saça canlı ve parlak bir görünüm kazandırır. Cansız ve mat görünen saçların daha sağlıklı hale gelmesine katkıda bulunan saç sirkeleri de saç toniklerinden yola çıkılarak üretilmiştir. Sirkeli Saç Toniği Ne İşe Yarar? “Saç sirkesi ne işe yarar?” sorusunun cevabını merak edenler olabilir. Saç sirkesi toniği çeşitleri arasında böğürtlen, elma, frambuaz gibi birçok meyve ile üretilen seçenekler mevcuttur. Bunların ortak özellikleri saç derisini özellikle yağ ve kepekten derinlemesine arındırmasıdır. Başka bir deyişle özellikle yağlı ve kepekli saçlardan şikayetçi olanlar, bu ürünleri saç bakım rutinlerine ekleyebilir. Sirkeli saç toniklerinin diğer bir özelliği ise saçları yumuşatması, parlatması ve canlı görünmesine katkıda bulunmasıdır. Saç kırıklarının önüne geçen bu ürünler aynı zamanda saçın hızlı uzamasına da yardımcı olur. Formüllerinde bulunan ferahlatıcı etkili içerikler ise saçlı derinin nefes almasını sağlar. Saç Sirkesi ve Saç Toniği Arasındaki Fark “Saç sirkesi nasıl olur?” sorusunun cevabı için tonik ile farkına bakılır. Saç sirkesi ve saç toniğinin aslında pek çok ortak noktası bulunur. Ancak her saç toniğinin içeriğinde sirke yer almaz. Sirkenin mikrop öldürücü ve asidik yapısı, saç temizliğini daha etkili hale getirir. Özellikle elma sirkesi, geçmişten günümüze saç maskesi olarak kullanılan bir sirkedir. Bunun nedeni elma sirkesinin saç derisindeki bakteri ve maya miktarını etkili bir şekilde azaltmasıdır. Aynı zamanda kepeğe neden olan mikroba karşı da koruma kalkanı oluşturur. Bunun sonucunda ise kepek problemi yüksek ölçüde önlenmiş olur. Ayrıca düzenli kullanım da saçın pH dengesinin korunmasına da yardımcı olur. Frambuazlı Saç Sirkesinin Saça Etkisi Nedir? Frambuazlı saç sirkesi, saçların elektriklenmesini ve kabarmasını önlerken aynı zamanda yumuşaklık kazandırır. Her saç tipine uygun olan bu ürün ısıl ve kimyasal işlemlerden dolayı yıpranan saçların kolayca taranmasına yardımcı olur. Çok yönlü bakım sağlayan ürün sayesinde saçlar sağlığına kavuşur. Frambuazlı Sirke ve Saç Toniği Nasıl Kullanılır? Frambuaz, böğürtlen, çilek ve elma sirkesi saç toniği olmak üzere tüm saç sirkeleri aynı şekilde kullanılır. Saçlar şampuan ve kremle yıkandıktan sonra saç sirkesi uygulanarak durulanır. Ayrıca peptit içeren saç bakım ürünleri aracılığıyla da sirkenin etkisi artırılabilir. Saç Sirkesinin Zararları ve Faydaları ● Saç sirkesi faydaları arasında arındırıcı özelliği öne çıkar. Saç derisini hem yağ hem de kirden arındırır. Saçlı deride bulunan ölü hücrelerin temizlenmesini sağlayan ürün, bu sayede kepek oluşumunun ve kaşıntının önüne geçer. ● Saç sirkesi kullanımı ürünün parlaklık veren etkisi sayesinde mat, donuk ve cansız görünümün giderilmesine katkıda bulunur. Aynı zamanda saçın ihtiyaç duyduğu nemi sağlayarak yumuşatır. ● Saç sirkesinin faydalarını öğrenmek isteyenler ayrıca “Elma sirkesi saç uzatır mı?” sorusunun cevabını da merak eder. Sirkenin potasyumdan zengin olması ile saçlar sağlıklı ve hızlı şekilde uzar. ● Kırıkları onaran sirke, saç dökülmelerin azaltılmasına da destek olur.

3538 kişi tarafından okundu4 dakika

Yayınlanma Tarihi: 22 / 11 / 2022 - 10:08

Son Güncellenme Tarihi: 2 / 1 / 2023 - 20:1

Skinimalism Nedir?
Skinimalism Nedir?

Hem cilt bakımı hem de makyaj konusunda birçok ürünün olması kafa karışıklığına neden olabilir. Bununla birlikte çok fazla ürün kullanmak da istenmeyen cilt problemlerinin oluşmasına yol açabilir. Ayrıca yoğun ve abartılı görünüm yerine son zamanlarda makyaj trendi olan “yokmuş gibi makyaj” ve “temiz görünüm” de birçok kişinin tercihi haline gelmektedir. Bu noktada sadeleşmeye gitmek ve daha az ürünle daha etkili çözümlere kavuşmak isteyenler için “skinimalism” ideal bir seçenektir. Cildine değer veren, doğallığı hayatının her alanına taşımak isteyen ve ürün fazlalıklarından kurtulmak isteyenler “Skinimalism nedir?” sorusunun cevabını merak edebilir. Skinimalism’in anlamı, “cilt bakımında minimalizm” olarak açıklanabilir. Doğal güzellik her geçen gün önem kazanırken skinimalism de sağladığı faydalar ile dikkat çeker. Aydınlık, ışıltılı ve sade görünüm için etkili bu yöntem, gereksiz ürün kullanımının önüne geçtiği gibi cilt bakımı ve makyaja ayrılan sürenin de azaltılmasına yardımcı olabilir. Skinimalism ile Cilt Bakım Rutini Skinimalism ile sadeleşen cilt bakım rutinleri, yalnızca ihtiyaç duyulan ürünlerle yapılır. Farklı serumlar, çeşitli nemlendiriciler, yüz temizleme ürünleri, göz altı bantları ve daha fazlası yerine cildin ihtiyaç duyduğu minimum sayıdaki ürünle oluşturulan bir cilt bakım yöntemidir. Diğer bir deyişle kozmetikte skinimalism trendini uygulamak için; kişiler, cildinin ihtiyacı olan ürünlerden vazgeçmek zorunda değildir. Skinimalism, cildin sağlıklı olması için her gün pek çok farklı ürünü art arda uygulamanın gerekli olmadığını, cildin doğal bariyerin korunması için minimal bir bakımın yeterli olduğunu anlatır. Özellikle bilinçsiz bir şekilde uygulanan ve birlikte kullanılması önerilmeyen içeriklerin aynı rutinde kullanımı ciltte tahriş, kızarıklık, kuruluk gibi birçok soruna yol açabilir. Az ve etkili ürünlerle cilt bakımı yaparak cilt sağlığını korumayı hedefleyen skinimalism, gereksiz ürün kullanımının önüne geçilmesini sağlar. Aynı zamanda bunun bir sonucu olarak tüketimi azaltıp doğanın korunmasına da yardımcı olur. Skinimalist bir cilt bakımı rutini oluşturmak isteyenler, öncelikle cildinin neye ihtiyacı olduğunu öğrenerek planlamaya başlayabilir. Örneğin kırışıklıklar ve çizgiler gibi yaşlanma belirtileriyle karşılaşan kişiler, bakım rutinlerine peptit içeren kremleri ekleyebilir. “Peptit nedir?”, sorusu cevaplanacak olursa; vücutta doğal olarak bulunan ancak yaşlanmayla birlikte azalması sonucunda ciltte değişimlere neden olan, proteinlere göre daha az miktarda aminoasitten oluşan ve proteinin küçük parçalara ayrılmış halidir. Daha az ürünle etkili bir cilt bakımı yapmak isteyen herkesin kullanması gereken kozmetik ürün ise güneş kremidir. Sadeleşmeye gidilse dahi güneş koruması her zaman cilt bakımının en önemli adımı olduğundan cilt tipine uygun bir güneş kremi seçilerek bu ürünün her gün kullanılması gerekir. Gün sonunda cilde uygulanan her ürünün iyi bir şekilde arındırılması için ise yine cilt tipine uygun bir yüz temizleme jeli ve tonik kullanılmalıdır. Bu noktada “Tonik nedir?” sorusunun cevabını merak edenler olabilir. Tonik, gün boyunca makyaj ve çevresel etkiler sebebiyle dolan gözeneklerin derinlemesine temizlenmesine yardımcı bir üründür. Skinimalism ile Makyaja Yeni Bir Yorum Doğal güzellik yöntemleri arasında hızlı bir yükselişe geçen skinimalism trendi, cildin mükemmel görünmesini amaçlamaz, doğal haliyle de güzel olduğunu vurgular. Tabii ki bunun için renkli göz makyajlarından ya da gösterişli dudaklardan vazgeçmek gerekmez. Ancak çiller ya da renk eşitsizlikleri gibi özellikler için kat kat kapatıcı ürün uygulamak yerine doğal güzelliğin ön planda olduğu makyajlar tercih edilir. Skinimalist bir rutin oluşturmak için yalnızca temel ürünler yeterli olur. Başka bir deyişle skinimalist bir makyaj için fondöten, kapatıcı, kontür, bronzer gibi çeşit çeşit ten makyajı ürününe gerek yoktur. Skinimalist makyaj sayesinde cildin doğal parlaklığı vurgulanır. Bununla birlikte rengarenk göz ve dudak ürünleriyle istenen görünüm elde edilebilir. Skinimalism Makyajı Nasıl Yapılır? Skinimalist makyaj aslında doğal güzellik makyajı olarak da adlandırılabilir. Skinimalist bir makyaj için öncelikle cildin iyi şekilde temizlenerek nemlendirilmesi gerekir. Yoğun ve mat yapılı olmayan bir kapatıcı, görünmesi istenmeyen noktalara uygulanabilir. Yokmuş gibi bir makyajın en önemli adımı olan kirpiklere uygulanan kıvırıcı ve maskara, bakışlara anlam kazandırır. Aynı şekilde kaşlar da taranarak şekil verildiğinde doğal ama göz alıcı bir görünüm sağlanabilir. Fondöten olmasa da cilde biraz daha canlılık katmak için bronzer veya allık uygulaması yapılabilir. Dudak rengine yakın tonda bir ruj da temiz görünümün en önemli adımları arasındadır. Bunlar dışında ise isteğe bağlı olarak biraz daha parlaklık için highlighter ve ışıltılı farlar kullanılabilir. Doğal makyaj ürünleri ile yapılan bu uygulama sayesinde sade, canlı ve doğal bir görünüm elde edilir. Skinimalism Nasıl Uygulanır? Sürdürülebilir ve doğal bir yaşam tarzını benimseyenler arasında gözde olan skinimalism akımını hayatına uyarlamak isteyenler birden fazla işlev sunan ürünler tercih edebilir. Böylece daha az tüketim sağlanır ve daha az atık üretilmiş olur. Buna ek olarak ürün alırken kozmetikte hayvan testi yapmayan markalar arasından seçim yapıldığı takdirde cilt bakım rutini ve makyajı canlılara saygılı şekilde yapmak da mümkün hale gelir. Bilinçli bir bakım rutini oluşturulmasını hedefleyen skinimalism için ilk olarak cildin ihtiyaçları iyi analiz edilmeli ve bu ihtiyaçlar için hangi ürünlerin gerektiğine karar verilmelidir. Bu noktada ihtiyaçları aynı anda karşılayabilecek çok fonksiyonlu ürünler kullanılabilir. Bakım rutininin olmazsa olmazları temizlik, nemlendirme ve güneşe karşı korumadır. Bu adımlar için cilt tipine uygun ürünler seçilir. Ayrıca doğallığın ön planda tutulduğu skinimalist makyaj için cildin doğal görünümünü engelleyen ürünler kullanılmaz. Yalnızca gerekli malzemelerin kullanılarak cildin ihtiyaç duyduğu bakımın yapılması sayesinde sağlıklı ve parlak bir cilt elde edilebilir. Skinimalist bir cilt bakım rutini uzun vadede cildin güzelleşmesine yardımcı olur ve yoğun kapatıcı ürünlere gerek kalmaz. Az ürünle öz bir bakım yapılarak cilt sağlığını desteklemeyi mümkün hâle getiren skinimalism, cilt bakımında tüketime değil ihtiyaçlara öncelik veren bir cilt bakım şeklidir.

2522 kişi tarafından okundu4 dakika

Yayınlanma Tarihi: 22 / 11 / 2022 - 13:35

Son Güncellenme Tarihi: 2 / 1 / 2023 - 20:4

Slugging Cilt Bakımı Nedir?
Slugging Cilt Bakımı Nedir?

Cilt bakımı konusunda öne çıkan ve Güney Kore’de yaygın olarak uygulanan slugging, her geçen gün daha da popüler hâle gelmektedir. Son zamanlarda sıklıkla duyulan bu terimle birlikte birçok kişi “Slugging nedir?” ya da “Slugging ne demek?” sorularının cevabını merak ediyor. Slugging, aslında ismini salyangozlardan alır. Salyangozların hareket ederken arkalarında bıraktıkları sıvı, bu yöntemin çıkış noktasıdır. Özellikle kuru cilt tipine sahip olan kişilerin ciltlerini iyi bir şekilde nemlendirmelerini sağlayan bu yöntem aynı zamanda dolgun bir görünüm oluşturulmasına da katkıda bulunur. Slugging yönteminde hedef nemin cilde hapsedilmesini sağlamaktır. Bu sayede cilt nemlendirilirken parlak ve sağlıklı bir görünüm de elde edilir. Bunun yanı sıra yalnızca yüz için değil, aynı zamanda vücut için de uygulanabilir olması büyük bir avantajdır. Ancak bu yöntemin uygulanması için cilde nem veren ürünlerin belirli bir sıra ile kullanılması önemlidir. Slugging Ne İşe Yarar? Slugging cilt bakımı, cildi yoğun şekilde nemlendirir. Yoğun nemlendirme için bu yöntemde hyalüronik asit içeren ürünlerden faydalanılır. Hyalüronik asit, cildin nem tutma kapasitesini artıran son derece önemli bir asittir. Slugging yönteminde de cildin neme doyması hedeflendiğinden hyalüronik asit serumları bu bakım rutininin vazgeçilmez bir parçasıdır. Kullanıcılar isterse serum yerine hyalüronik asit içeren kremler de tercih edilebilir. Yeterli nemlendirmeyi sağlamak için merhem kıvamındaki nemlendirici ürünler de bu rutinde kullanılır. Yoğun kıvamlı bu nemlendiriciler, rutinin en önemli basamağıdır. En yüksek verimin sağlanması için ise rutinin gece uygulanması gerekir. Gece, cildin en kuru ve en susuz olduğu zamandır. Ayrıca gece boyunca cilt başka hiçbir etki altında kalmaz ve kendini yeniler. Göz altını nemlendirmek ve kırışıklıkların önüne geçmek için de “eye slugging” uygulanabilir. Slugging Nasıl Yapılır? Kuru cilt tipine sahip kişiler “Slugging nasıl yapılır?” sorusunu araştırabilir. Slugging yönteminin ilk adımı, her cilt bakım rutininde olduğu gibi, bir temizleme jelidir. Cilt tipine uygun bir temizleme jeli ile ciltteki makyaj kalıntıları, ölü deri ve kirleri arındırmak gerekir. Cildi kurutmadan nazikçe temizlemeye yardımcı olan bir yüz temizleme jeli, cildin nemli kalmasına da yardımcı olur. Cildin temizlenmesinden sonra ise slugging yönteminin ilk püf noktası uygulanır. Yıkama aşamasından sonra kurulama yapılmaz ve cilt ıslak bırakılır. Daha sonra hyalüronik asit içeren serum uygulanır. Bu sayede cilt yüzeyinde kalan su molekülleri rahatlıkla cildin alt kısmına taşınır. Dolayısıyla, cilt iyice nemlenir. Slugging yönteminin son adımı ise cildi nemlendirmektir. Ancak bu rutinde herhangi bir nemlendirici kullanılmaz. Merhem formundaki yoğun nemlendiriciler tercih edilir. Bunun nedeni ise bu ürünlerin nemi hapsetme kapasitesinin daha yüksek olmasıdır. Vazelin, aloe vera jel veya hyalüronik asit maskesi gibi yoğun nemlendirme sağlayan ürünler bu adımda kullanılabilir. Hyalüronik asit içeren kremler de nemi hapsetme konusunda yardımcı olacağından bu aşamada tercih edilebilir. Slugging Cilt Bakımının Faydaları ve Zararları • Slugging yöntemi ile oluşturulan bir cilt bakım rutini, nem kaybını önlemeye yardımcı olur. Yoğun yapılı ve fiziksel bir bariyer oluşturmaya yardımcı olan merhemler cilt yüzeyine uygulandığında transepidermal su kaybının, yani suyun ciltten buharlaşmasının önüne geçer. Transepidermal su kaybı, yaş ilerledikçe ortaya çıkan doğal bir durumdur. Yaş aldıkça hem cilt kurur hem de cilt bariyerinin işlevi azalır. Ancak slugging, transepidermal su kaybının bir kısmını engelleyerek cildin nemli kalmasına yardımcı olur. • Slugging yönteminin bir faydası da cildi zararlı etkenlere karşı koruma altına almasıdır. Sıcak ve kuru hava, ciltteki nemi emerek kuruluğa neden olabilir. Cilt bakım ürünlerinde yer alan kimyasallar ve çevresel faktörler gibi birçok nedenle cilt hızla kuruyabilir. Cilt bakım rutinine eklenen bir yoğun yapılı bir nemlendiricinin yarattığı koruyucu tabaka ile cilt bu etkenlere karşı korunmaya alınır. • Slugging, ciltte doğal olarak bulunan yağlar olan lipitlerin de korunmasını sağlar. Cilt lipitleri, cildin yapısını ve işlevini koruyan önemli temel bileşenlerdendir. Lipitlerin ciltte tutulması ile; ciltteki nem oranı yükselir, bakteri ve diğer zararlı organizmalar ciltten uzak tutulur ve cilt elastikiyeti korunur. Bu kadar faydası olmasına rağmen slugging herkes için doğru bir yöntem değildir. Yağlı veya akneye eğilimli cilt tipine sahip ve yüzünde açık yara ya da enfeksiyon olan kişiler slugging yöntemi yaptığı takdirde istenmeyen sonuçlar oluşabilir. Akneyi şiddetlendirmeye, enfeksiyonun veya yaranın iyileşmemesine ya da geceleri terleyen kişilerde isilik oluşumuna yol açabilir. Kuru ciltli kişilerde de akne oluşumuna neden olmaması için merhemlerin altına yağ bazlı ürünlerin uygulanmaması gerekir.

2119 kişi tarafından okundu3 dakika

Yayınlanma Tarihi: 22 / 11 / 2022 - 14:22

Son Güncellenme Tarihi: 2 / 1 / 2023 - 20:6

Yüz Kesesi Nedir?
Yüz Kesesi Nedir?

Deri; dermis, epidermis ve cilt altı dokuları olmak üzere farklı katmanlardan oluşur. Bu katmanların kalınlığı ise vücut bölgelerine göre değişiklik gösterir. Epidermis yüz ve boyun bölgelerinde incelirken sırt, el ve ayaklarda kalınlaşır. Cildin bu dış katmanı, bir döngü içinde deri tabakasını değiştirir. Cildin dış yüzeyinde bulunan hücreler ölür ve burada bir katman oluşturur. İnsanlarda bu ölü derinin oluşması ve atılması ortalama 28 gün sürer. Kese, ölü derinin cilt yüzeyinden arındırılması başta olmak üzere çeşitli amaçlarla uygulanır. Kan dolaşımının hızlanmasına yardımcı olan yüz kesesi, doğru ürünlerle yapıldığında rahatlamayı sağlar. Gözeneklerin açılmasına yardımcı olup siyah nokta oluşumunu engelleyebilir. Özellikle sebum dengesinin bozulduğu yağlı ciltlerde sivilce ve akne oluşumunu azaltabilir. Cilt yüzeyinde biriken yağ, toz ve kirin atılması ve toksinlerin atıldığı kanalların tıkanmaması için yüz temizleme kesesi kullanılması uygun bir yöntemdir. Yüz Kesesi Nasıl Kullanılır? Kullanılan kese tipi fark etmeksizin, yumuşak ve nazik hareketler yapılması, “Yüz kesesi nasıl yapılır?” sorusunun cevabını verir. İnce, orta ve sert lifler arasından seçim yaparken cilt tipi göz önünde bulundurulabilir. Yağlı/karma ve normal cilt tipi için kabak lifi ve ipek keselerden biri tercih edilebilirken kuru ve hassas ciltlerde durum farklıdır. Tahriş ve kızarıklıklara meyilli olan kuru ciltler üzerinde yumuşak dokulu ipek keselerin kullanılması faydalı olur. Kabak Lifi Yüz Kesesi Nasıl Kullanılır? Kabak lifi, sarı çiçeklere sahip olan ve hızla büyüyen, bir tür kabaktan elde edilir. Bitki yeterince büyüdükten sonra liflerine ayrılır ve farklı amaçlarla kullanılabilir. Kabak lifi yüz kesesi de kullanım amaçlarından biridir. Kuru haldeyken oldukça sert bir yapıya sahip olan bu ürünler, tıpkı normal bir kese gibi kullanılsa da dikkatli olunması gerekir. Sert formun yumuşaması amacıyla kabak lifi keseler suda bekletilebilir. Dokusu yumuşayan ürünler, ölü derinin arındırılması amacıyla yüzde kullanıma uygun hale gelir. Bu ürünlerin yüzde kullanımında süre büyük önem taşır. Yüz, vücutta en hassas bölgelerin başında geldiği için kabak yüz kesesi kullanımının kısa tutulması ve uygulamanın çok bastırmadan, nazikçe yapılması faydalı olur. İşlemden önce doğal sabunlar ya da yüz temizleme ürünleri ile yüzde köpük oluşturulabilir. Ardından, kese dairesel ve yumuşak hareketlerle uygulanmalıdır. Sert yapılan uygulamalar derinin tahriş olmasına ve kızarıklığa neden olabilir. İpek Yüz Kesesi Nasıl Kullanılır? İpek yüz kesesi, doğal yapısı ve yumuşak dokusu ile hassas ciltler dahil her cilt tipinin kullanımına uygundur. Yüz ve boyun bölgelerindeki deri, vücudun geri kalanına göre daha ince olduğu için ham ipekten elde edilen ürünlerin kullanımı idealdir. İpek kese kullanılmadan önce gözeneklerin tamamen açılması için sıcak buhar banyosu yapılabilir. Buhar, cilt yüzeyinde bulunan kir ve tabakaların kolay çıkmasını ve derinin nemlenmesini sağlar. Buhar banyosunun ardından birkaç dakika ılık su ile yüzü yıkamak, uygulama sırasında cildin çizilmesini büyük ölçüde azaltır. Yağlı ve normal cilde sahip kişiler, ipek kese kullanmadan önce yüzlerine temizle jeli ya da sabun gibi harici bir ürün uygulamayabilir çünkü ipek kese yapısı gereği yumuşaktır. Boyundan başlayarak alına doğru dikey ve nazik hareketlerle keseleme işlemine başlanabilir. Ardından elmacık kemikleri ve yanaklar dairesel hareketlerle temizlenir. Derinin daha da inceldiği bu hassas bölgelere kese yapmak, var olan kırışıklıkların açılmasını sağlarken yeni kırışıklık oluşumunu engelleyebilir. İşlem sırasında derinin tahriş olmaması için cilde çok fazla baskı uygulamamak faydalı olur. İpek yüz kesesi kullananlar, işlemin ardından keseyi su ile yıkayabilir ve hava sirkülasyonunun olduğu bir yerde kurutabilir. Yüz Kesesi Kaç Günde Bir Yapılmalı? Cilt bakımı için yüz kesesi haftada en fazla 1 kez yapılmalıdır. Bununla birlikte uygulama sıklığı cilt problemlerine göre belirlenebilir. Hassas ciltler, bu tür peeling uygulamaları nedeniyle zarar görebilir. Cilt yüzeyinde tahriş ve kırışıklık yaratmamak amacıyla uygulamanın iki haftalık ya da aylık periyotlarla yapılması faydalı olur. Yüz Kesesi Yapmak Zararlı Mıdır? Yüze kese yapmak normalde zararlı olmasa da cilt tipine uygun ürünün seçilmemesi ve işlemin sert, hatalı yapılması nedeniyle cilt zarar görebilir. Yüzün ve vücudun geri kalanının deri inceliği aynı olmadığı için işlem sırasında dikkatli olunması gerekir. Yanlış uygulamalar nedeniyle meydana gelen yüz kesesi zararları şunlardır: • Keselerin sert yüzeyi yağ tabakasının zarar görmesine ve derinin çizilmesine neden olabilir. • Cilt yüzeyinde kızarıklık, tahriş, lekelenme görülebileceği gibi kılcal damarların çatlaması nedeniyle kalıcı izler oluşabilir. • Yüz kesesi kullanımı derinin kurumasına neden olabilir. Özellikle kuru cilt tipine sahip olan kişilerin cildi daha da kurutmamak amacıyla yumuşak ipek kese kullanması faydalı olur. Kese işleminden önce yüz temizleme jeli, sonra nemlendirici uygulanarak olası zararların önüne geçilebilir. • Cildin nem dengesi bozulabilir. Bu durumda, özellikle kuru ciltler üzerinde, kırışıklık meydana gelebilir. • Cildin dış katmanı olan epidermis, dışarıdan gelen zararlı ve yabancı maddeleri cilt yüzeyinde tutarak bu maddelerin daha alt tabakalara geçişini önler. Yanlış kese uygulamaları ise epidermise ve cilt yüzeyine zarar verdiği için uzun vadede deri hastalıkları ortaya çıkabilir. Yüz kesesi kullananların cilt problemlerine göre uygulama yapması gerekir. Sivilce ve akne sorunu bulunan kişilerin de yüz keselemeye temkinli yaklaşması faydalı olur. Özellikle kabak lifinden elde edilen keseler ile sert bir şekilde yapılan uygulamalar nedeniyle yüzdeki sivilceler yara haline gelebilir ya da yüze yayılabilir. Bu durumda kalıcı izler ortaya çıkabilir. Yüz Kesesinin Faydaları Doğru uygulama yapıldığında yüz kesesi faydaları aşağıdaki gibidir: • Gözenekler açıldığı için ciltte oluşan batık problemlerinin önüne geçilebilir. • Özellikle yağlı ciltlerde fazla yağın atılması ve sebum dengesinin düzenlenmesi sağlanır. • Yüz yıkama kesesi ile cilt üzerinden ölü deri atıldığı için deri daha fazla oksijen alabilir. • Akne ve sivilce oluşumu en aza indirilebilir. • Aşırı sebum, kir ya da makyaj kalıntıları nedeniyle tıkanan gözenekler açılır ve zaman içinde gözeneklerin görünümü hafifleyebilir. • Masajla uygulanan yüz kesesi sayesinde kan dolaşımı hızlanabilir ve düzenli hale gelebilir. • Gözeneklerin açılması sayesinde siyah noktalar da temizlenirken yeni siyah nokta oluşumunun önüne geçilebilir. • Cilt tonunda meydana gelen farklılıklar azalabilir. Bu sayede yüze uygulanan makyaj daha dengeli ve pürüzsüz görünebilir. • İpek ve kabak lifi yüz kesesi faydaları arasında cilde ferahlık ve canlı ve sağlıklı bir görünüm vermesi bulunur. • Yüz keselemenin faydalarından biri de kullanılan cilt bakım ürünlerinin etkisinin artmasıdır. Yüze uygulanan maskeler, serumlar ve kremler, açık ve temizlenmiş gözenekler sayesinde derinin alt katmanlarına daha iyi nüfuz edebilir. “Yüz peelingi ne işe yarar?” merak edenler daha fazla bilgi edinebilir.

7561 kişi tarafından okundu4 dakika

Yayınlanma Tarihi: 22 / 11 / 2022 - 12:00

Son Güncellenme Tarihi: 2 / 1 / 2023 - 20:8

Kaş Sabitleyici Nedir?
Kaş Sabitleyici Nedir?

Kaş Sabitleyici Nedir? Kaş sabitleyici ürünler, makyaj severlerin sıklıkla tercih ettiği ürünler arasında yer alır. Kaş sabitleyici, kaşların istenen formda kalmasını sağlayan bir makyaj malzemesidir. Kaş sabitleyiciler, maskara taraklarından daha küçük boyutlu bir kaş tarağı ve kaşı sabitleyecek malzemeden oluşur. Bu sayede kaşların gün içinde istenen formu korumasına yardımcı olur. Kaş sabitleyiciler; jel, sıvı ya da sabun formunda renkli veya şeffaf olarak üretilir. Renkli kaş sabitleyiciler, keskin bir kaş görünümüne sahip olmak isteyen ve kaşlarının dikkat çekmesini seven kişiler için ideal olduğu gibi seyrek kaşların daha dolgun görünmesine de yardımcı olur. Bazı kaş sabitleyicilerin içinde bulunan fiberler kaşların daha sık görünmesini destekler. Öte yandan makyaj yapılmamışçasına doğal makyaj tercih edenler için şeffaf kaş sabitleyiciler doğru bir seçim olabilir. Kaş sabitleyici ürünler ile yeni karşılaşıyorsanız, aklınızda kaş sabitleyici ne işe yarar veya kaş sabitleyici nasıl kullanılır gibi sorular oluşabilir. Siz de makyaj rutininize kaş sabitleyici eklemek istiyorsanız kaş sabitleyici önerileri araştırırken kullanabileceğiniz bilgileri ve aklınızdaki birçok sorunun yanıtını yazının devamında bulabilirsiniz. Bu sayede satın almak istediğiniz ürüne dair fikir edinebilir, kaş sabitleyici önerilerini neye göre değerlendirebileceğinizi ve kaş sabitleyiciyi nasıl kullanabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Kaş Sabitleyici Ne İşe Yarar? Kaş makyajı, bakışları belirginleştirmeyi destekleyen göz makyajının yüzle bütünleşik görünmesine yardımcı olduğundan makyaj severler tarafından sıklıkla uygulanır. Taranan kaşlar sabitlenmediğinde formunu hızlıca kaybedebilir, sabitleyici ürün sayesinde uzun bir süre aynı formda kalmaya devam eder. Sağlam kaş sabitleyici ürünler sayesinde gün boyu makyaj tazelemeye gerek kalmadan istenen kaş görünümüne sahip olmak mümkün olur. Kaş Sabitleyici Nasıl Kullanılır? Kaş sabitleyicinin kullanım şekli ürünün formuna göre değişkenlik gösterebilir. Kaş sabitleyiciler maskara formunda olabildiği gibi, sabun veya jel şeklinde de satın alınabilir. Bu çeşitlere göre kullanım şekli de değişkenlik gösterebilir. Ancak şekli ne olursa olsun kaş sabitleyicinin kullanım mantığı aynı şekilde ilerler. Kaşları taramak için kullanılacak fırça, sabitleyici ürün ile buluşturulur ve fırçaya alınan ürün eşit dağılacak şekilde kaşlara uygulanır. Maskara formundaki kaş sabitleyicilerde ürün fırçanın üzerinde olacak şekilde tüpten çıktığı için bu ürünlerin kullanımı pratiktir. İhtiyaç duyulursa gün içinde tazelenebilir. Jel ve sabun formunda olan kaş sabitleyicilerde fırça, kaş sabitleyici üründen ayrıdır. Bu ürünlerde fırça, kaş sabitleyici ile set olarak ya da ayrı bir şekilde satın alınabilir. Jel kaş sabitleyici kullanırken fırçayı hafif bir şekilde jele dokundurmak ve az miktarda ürün almak yeterli olur. Daha tutucu ve sabit bir görünüm için iki kat jel kullanılabilir. Jel kaş sabitleyicileri uygulamak için düz veya kırık fırça kullanılabilir. Kaş sabitleyici jel kullanımı için herhangi bir ön hazırlık gerekmezken, kaş sabununun kullanım öncesi ıslatılması gerekir. Fırça, ıslatılan kaş sabununa değdirilerek bir miktar ürün alınır ve ürün kaşlara istenen miktarda uygulanır. Kaş Sabitleyici Nasıl Temizlenir? Kaş sabitleyici temizliği konusu iki açıdan ele alınmalıdır: ürünün kaşlardan temizlenmesi ve fırça temizliği. Ürünün uygulandığı fırçanın doğru ve düzenli temizliği, kaş sabitleyiciden alınacak sonucu doğrudan etkileyen bir faktördür. Kaş fırçasında biriken ürün zaman içerisinde kıllarının yapışmasına veya dökülmesine yol açabilir. Formu bozulmuş olan bu fırçanın kaş sabitlemek için kullanılması durumunda istenen sonuç alınamaz. Dolayısıyla, kaş fırçasının deforme olmadan ilk günkü gibi kalabilmesi ve kaş sabitleyici uygulamasının en iyi şekilde görünmesi için fırçanın her uygulama sonrasında temizlenmesi gerekir. Kaş fırçası ılık su ve sabun yardımı ile kolayca temizlenebilir. Fırça temizlendikten sonra bir havlu veya peçete yardımı ile fazla suyu alınabilir ve kurumaya bırakılabilir. Maskara formundaki ürünlerde kaş fırçasının temizlenmesi gerekmez. Makyajın gün sonunda temizlenmesi, sağlıklı bir cilde sahip olmak için uygulanması gereken adımlardan biridir. Kaş sabitleyici ürünleri, makyaj temizleme suyu veya makyaj temizleme mendili gibi kozmetik yardımcılar ile kaşlardan temizlemek mümkündür. Güçlü kaş sabitleyici ürünler yağ bazlı temizleyicilerle temizlenebilir. Ancak kaşların kopmaması ve kırılmaması için, kaş sabitleyici ürünün, pamuk gibi yumuşak bir ürünle nazik hareketler yardımıyla temizlenmesi gerekir. Makyaj cilt tipine uygun temizleyici ile temizlendikten sonra cilt nemlendirilmelidir. Temizlik aşamasından sonra cilt yenilemeye yardımcı olan arbutin, nemlendirmeyi destekleyen niacinamide gibi içeriklere sahip ürünler kullanılabilir. Kaş Sabitleyici Kaşı Besler mi? Kaş sabitleyici ürünlerin kaş üzerindeki etkisi sabitleyicinin içeriğindeki maddelere göre değişkenlik gösterebilir. Kaş sabitleyici ürünün içeriğinde kaşı besleyebilecek badem yağı gibi doğal yağlar mevcut ise, ürün kaşları beslemeye yardımcı olabilir. Ancak, kaş sabitleyici ürünlerin öncelikli işlevi kaşları gün içinde sabit tutmaktır. Dolayısıyla tüm kaş sabitleyici ürünlerin kaşları beslemesi beklenmemelidir. Kaş Sabitleyici Kaşı Döker mi? Daha önce kaş sabitleyici kullanmayan kişilerin aklında kaş sabitleyici hakkında çeşitli sorular olabilir. Çoğu kullanıcı kaş sabitleyicinin kaşlara zarar verip vermeyeceğini merak eder. Kaş sabitleyicinin kaş dökebileceğine dair endişeler bulunsa da, ürün gün sonunda doğru bir şekilde temizlendiği sürece kaş dökülmesine sebep olmaz. Ancak, kaşları sabitlemek için kullanılan ürünün içeriğine dikkat edilmesi gerekmektedir. Herkesin cildi farklı olduğundan ürünlerin cilde etkisi de kişiye göre değişkenlik gösterebilir. Güvenilmeyen ve içeriği bilinmeyen bir ürünün kullanılması sonucunda kaşların zarar görmesi ihtimaller dahilindedir. Bu nedenle her zaman içeriği bilinen ve zararlı madde içermeyen kaş sabitleyici ürünler kullanılmalıdır.

3501 kişi tarafından okundu4 dakika

Yayınlanma Tarihi: 20 / 10 / 2022 - 13:00

Son Güncellenme Tarihi: 13 / 12 / 2022 - 20:37

1 3 4 5 6 7 10